Ankara Ceza ve Ağır Ceza Avukatı

Ceza hukuku, bireylerin özgürlüklerini ve temel haklarını doğrudan etkileyebilen, toplum düzeninin korunmasında hayati bir rol oynayan bir hukuk dalıdır. Bir suç isnadıyla karşı karşıya kalmak veya bir suçun mağduru olmak, son derece stresli ve karmaşık hukuki süreçleri beraberinde getirir. Özellikle Ankara gibi adli mekanizmaların yoğun olduğu bir merkezde, bu süreçlerde haklarınızı en etkin şekilde savunabilmek ve adil bir yargılanma imkanına sahip olabilmek için alanında yetkin bir Ankara ceza avukatı veya Ankara ağır ceza avukatından profesyonel destek almak kritik öneme sahiptir.

İçeriğimizde, ceza yargılamasının temel aşamalarını, ceza ve ağır ceza avukatlarının rollerini, Ankara’daki ceza davalarının genel işleyişini ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken önemli noktaları ele alacağız.

Önemli Bilgilendirme: Her ceza davası kendine özgü delillere, koşullara ve hukuki detaylara sahiptir. Burada sunulan bilgiler genel nitelikte olup, kişisel durumunuza özel hukuki tavsiye yerine geçmez. Bir suç isnadıyla karşılaştığınızda veya bir ceza davasının tarafı olduğunuzda, hak kaybı yaşamamak için ivedilikle Ankara’da faaliyet gösteren deneyimli bir ceza avukatına başvurarak kişisel danışmanlık almanız hayati önem taşır.

Ceza Hukuku ve Ceza Yargılamasının Temel Kavramları

Ceza hukuku, toplum düzenini bozan ve kanunla suç olarak tanımlanmış fiilleri ve bu fiillere uygulanacak yaptırımları (cezalar ve güvenlik tedbirleri) inceleyen kamu hukuku dalıdır. Temel amacı, suç işlenmesini önlemek ve işlenen suçlar karşısında adaleti sağlamaktır.

Suç: Kanunda açıkça tanımlanmış, haksızlık içeren ve kusurlu bir iradeyle gerçekleştirilen fiillerdir.

Ceza: İşlenen suça karşılık kanunda öngörülen yaptırımdır (hapis cezası, adli para cezası).

Güvenlik Tedbiri: Suç işleyen kişi hakkında, toplumu korumak veya kişinin tehlikeliliğini ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan (belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma, müsadere, tekerrür halinde özel infaz rejimi gibi) yaptırımlardır.

Soruşturma Aşaması: Suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlayıp, iddianamenin mahkemece kabulüne kadar geçen evredir. Cumhuriyet savcısı tarafından gizli ve yazılı olarak yürütülür. Bu aşamada deliller toplanır, şüphelinin ifadesi alınır, gerekirse gözaltı, arama, el koyma gibi koruma tedbirlerine başvurulur ve tutuklama talep edilebilir. Bu aşamada şüphesi altında bulunan kişiye “şüpheli” denir.

Kovuşturma (Dava) Aşaması: İddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle başlar ve hükmün kesinleşmesine kadar devam eden yargılama sürecidir. Bu aşama genellikle aleni (halka açık) ve sözlü olarak yürütülür. Duruşmalar yapılır, deliller tartışılır ve mahkeme tarafından bir karar (hüküm) verilir. Bu aşamada yargılanan kişiye “sanık” denir.

“Ankara Ceza Avukatı” ve “Ağır Ceza Avukatı” Kavramları ve Etik Yaklaşım

Hukuk sistemimizde avukatlar arasında “ceza avukatı”, “boşanma avukatı” gibi resmi bir branşlaşma veya uzmanlık ayrımı bulunmamaktadır. Her avukat, yasal olarak her türlü davaya bakma yetkisine sahiptir. Ancak, avukatlar pratiklerinde belirli hukuk alanlarına daha fazla ağırlık vererek o alanlarda derinlemesine tecrübe ve bilgi birikimi kazanırlar. İşte bu nedenle halk arasında, ceza davalarına yoğunlaşan ve bu alanda deneyim sahibi olan avukatlar için “Ankara ceza avukatı” veya özellikle ağır ceza mahkemelerinde görülen ciddi suçlara bakan avukatlar için “Ankara ağır ceza avukatı” gibi tanımlamalar kullanılmaktadır.

İyi bir ceza avukatı, mesleğini icra ederken profesyonellik, rasyonellik ve iş etiği ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalır. “Suçu ispatlanıncaya kadar herkes masumdur” (masumiyet karinesi) ilkesiyle hareket eder ve müvekkilinin kim olduğuna veya neyle suçlandığına bakmaksızın savunma hakkını en etkin şekilde kullanmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki, adli süreçlerde görünümler yanıltıcı olabilir; en suçlu görünen bir kişi masum olabileceği gibi, masum görünen bir kişi de suçlu bulunabilir. Deneyimli bir ceza avukatı, bu bilinçle hareket ederek, duygularını işine karıştırmadan, müvekkilinin haklarını savunur ve adaletin tecellisi için çalışır.

“En iyi ceza avukatı” gibi ifadeler genellikle subjektif, yanıltıcı ve reklam amacı taşıyan tanımlamalardır. Bir avukatın yetkinliği; ceza hukuku mevzuatına (Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu vb.) ve usul kurallarına hakimiyeti, güncel Yargıtay içtihatlarını takip etmesi, dosyaya gösterdiği özen, müvekkiliyle kurduğu iletişim ve savunma stratejisini ne kadar etkili geliştirebildiği gibi somut kriterlerle ölçülür.

Ankara Ceza Avukatının Kapsamlı Rolü ve Önemi

Bir Ankara ceza avukatı (veya müdafi/vekil), ceza yargılamasının her aşamasında şüpheli, sanık, mağdur, katılan veya suçtan zarar gören kişilere hukuki yardım ve temsil hizmeti sunar. Bu rol, sadece mahkemede savunma yapmaktan çok daha geniştir.

a) Soruşturma Aşamasındaki Hayati Rolü

Ceza soruşturması, bir suç işlendiği iddiasıyla başlayan ve davanın açılıp açılmayacağına karar verilen kritik bir evredir. Bu aşamada avukatın rolü:

  • Şüphelinin gözaltına alınması durumunda derhal müdahale ederek hukuka aykırı uygulamaları engeller, şüphelinin hakları (susma hakkı, avukatıyla görüşme hakkı, yakınlarına haber verme hakkı, sağlık kontrolü hakkı vb.) konusunda bilgilendirme yapar.
  • Kolluk (polis/jandarma) ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan ifade ve sorgu işlemlerine bizzat katılır, ifadenin özgür iradeye dayalı, baskı, tehdit veya kanuna aykırı vaatler olmaksızın ve hukuka uygun şekilde alınmasını temin eder. Müvekkilinin aleyhine olabilecek, suçlayıcı veya çelişkili beyanlardan kaçınmasına yardımcı olur.
  • Soruşturma dosyasını (gizlilik kararı yoksa veya kısıtlamalar kalkmışsa) inceleyerek mevcut delilleri değerlendirir, eksik veya hatalı noktaları tespit eder, müvekkili lehine olan delillerin toplanmasını (tanık dinletme, belge getirtme, keşif yapılması vb.) talep eder.
  • Tutuklama veya adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk durumunda etkili bir savunma yaparak tutuksuz yargılanma veya daha hafif bir adli kontrol tedbiri (yurt dışına çıkış yasağı, imza yükümlülüğü vb.) için mücadele eder. Verilen tutuklama veya adli kontrol kararlarına süresi içinde itiraz eder.
  • Mağdur veya müşteki vekili ise, suç duyurusu dilekçesini hazırlar, delillerin savcılığa sunulmasını sağlar, mağdurun ifade ve beyanlarında yanında bulunur ve soruşturmanın etkin yürütülmesini takip eder.

b) Kovuşturma (Dava) Aşamasındaki Görevleri

İddianamenin kabulüyle başlayan dava aşamasında avukat:

  • İddianameyi ve dosyayı detaylı inceleyerek sanık için kapsamlı bir savunma stratejisi geliştirir veya katılan/mağdur için iddiaları güçlendirecek bir yol haritası çizer.
  • Duruşmalarda müvekkilini temsil eder, sözlü savunma yapar, tanıkları ve bilirkişileri sorgular (doğrudan soru sorma hakkı), iddia makamının argümanlarına karşı hukuki tezler sunar.
  • Gerekli usuli işlemleri (süre tutum dilekçesi, beyan dilekçeleri, delil sunma vb.) zamanında ve eksiksiz yerine getirir.
  • Delillerin hukuka uygunluğunu denetler, aleyhe delillere karşı itirazlarda bulunur.
  • Esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmayı (esas hakkındaki savunma) yapar.
  • Mahkeme kararına karşı, müvekkilinin lehine ise kesinleşmesini takip eder, aleyhine ise istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına süresi içinde başvurur.

c) İnfaz Aşaması ve Diğer Hukuki Destekler

Kesinleşen mahkumiyet kararlarının infazı sürecinde de avukatın rolü devam edebilir. Hükümlünün ceza infaz kurumundaki hakları, koşullu salıverilme, denetimli serbestlik başvuruları, infaz erteleme talepleri, müddetnameye (ceza süre belgesi) itiraz gibi konularda hukuki destek sunar. Ayrıca, haksız tutuklama veya gözaltı nedeniyle tazminat davası açılması, internetten içerik kaldırma (erişim engelleme) gibi ceza hukukuyla bağlantılı diğer hukuki süreçlerde de danışmanlık ve avukatlık hizmeti verebilir.

d) Ceza Avukatı Olmadan Süreç Yönetiminin Riskleri

Ceza yargılaması son derece teknik bir alandır ve usul kuralları büyük önem taşır. Hukuki destek almadan hareket etmek şu riskleri beraberinde getirebilir:

  • Hakların tam olarak bilinememesi ve etkin kullanılamaması.
  • Kollukta veya savcılıkta baskı altında veya hukuki sonuçları düşünülmeden verilen ifadelerin dava seyrini olumsuz etkilemesi.
  • Lehe olan delillerin zamanında toplanamaması veya usulüne uygun sunulamaması.
  • Usul hataları nedeniyle haklıyken haksız duruma düşme riski.
  • Kanun yollarına başvuru sürelerinin kaçırılması.
  • Gereksiz yere özgürlüğün kısıtlanması veya daha ağır bir ceza alma riski.
  • Etkin pişmanlık, uzlaşma, HAGB, cezanın ertelenmesi gibi lehe hükümlerden yararlanamama ihtimali.

Bu nedenlerle, ceza yargılamasının her aşamasında bir avukatın rehberliği, adil bir yargılanma ve en lehe sonucun elde edilmesi için vazgeçilmezdir.

Ankara’daki Ceza Mahkemesi Türleri ve Görev Alanları

Ceza davaları, suçun niteliğine ve kanunda öngörülen cezanın ağırlığına göre farklı mahkemelerde görülür. Ankara’da da bu ayrım geçerlidir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’a göre ceza mahkemeleri şunlardır:

a) Ağır Ceza Mahkemeleri

Ağır Ceza Mahkemeleri, kural olarak, kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (TCK m.148), irtikâp (TCK m.250), resmî belgede sahtecilik (TCK m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (TCK m.158), hileli iflâs (TCK m.161) suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakar (5235 S.K. m.12). Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar gibi pek çok ciddi suç bu mahkemelerin görev alanına girer.

Ankara Ağır Ceza Avukatının sıklıkla baktığı bazı dava türleri şunlardır:

  • Kasten Öldürme (TCK m.81, 82)
  • Nitelikli Yağma (Gasp) (TCK m.149)
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti (TCK m.188)
  • Cinsel Saldırı (Nitelikli Halleri) (TCK m.102/2 vd.)
  • Çocukların Cinsel İstismarı (Nitelikli Halleri) (TCK m.103/2 vd.)
  • Zimmet, İrtikap, Rüşvet (TCK m.247, 250, 252)
  • Resmi Belgede Sahtecilik (Nitelikli halleri) (TCK m.204/2)
  • Parada Sahtecilik (TCK m.197/1)
  • Silahlı Örgüt Kurma, Yönetme veya Üyeliği (TCK m.314)
  • Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (TCK m.309 vd.)
  • Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (TCK m.302 vd.)

b) Asliye Ceza Mahkemeleri

Asliye Ceza Mahkemeleri, Sulh Ceza Hâkimlikleri ile Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere bakar (5235 S.K. m.11). Genel görevli ceza mahkemesi olup, kanunda cezasının üst sınırı genellikle on yıla kadar (on yıl dahil) hapis cezasını gerektiren suçlara ilişkin davalar burada görülür.

Ankara Asliye Ceza Avukatının sıklıkla baktığı bazı dava türleri şunlardır:

  • Kasten Yaralamanın Basit Halleri (TCK m.86/1, 86/2)
  • Taksirle Yaralama (TCK m.89)
  • Tehdit (TCK m.106), Şantaj (TCK m.107)
  • Hakaret (TCK m.125)
  • Konut Dokunulmazlığının İhlali (TCK m.116)
  • Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma (Basit halleri) (TCK m.109)
  • Hırsızlık (Basit halleri) (TCK m.141, 142’nin bazı bentleri)
  • Mala Zarar Verme (TCK m.151, 152)
  • Basit Dolandırıcılık (TCK m.157)
  • Güveni Kötüye Kullanma (TCK m.155)
  • Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma (TCK m.179)
  • Vergi Kaçakçılığı Suçları (Bazı halleri)
  • İhaleye Fesat Karıştırma (Basit halleri)
  • Cinsel Taciz (Basit halleri) (TCK m.105)
  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK m.134)
  • Görevi Kötüye Kullanma (Basit halleri) (TCK m.257)
  • Yalan Tanıklık (TCK m.272)
  • Bilişim Suçları (Basit halleri)

c) Sulh Ceza Hakimliği’nin Soruşturmadaki Rolü

Sulh Ceza Hakimlikleri, ceza davası açılmadan önceki soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya kanunda belirtilen hallerde re’sen koruma tedbirlerine (arama, el koyma, yakalama, tutuklama, adli kontrol, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçlarla izleme gibi) karar veren veya bu kararlara yapılan itirazları inceleyen mercilerdir. Ayrıca soruşturma aşamasında ifade alma veya sorgu yapma yetkileri de bulunmaktadır. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kararlar, soruşturmanın seyrini ve şüphelinin haklarını doğrudan etkiler.

Ceza Hukukunda Sık Karşılaşılan Suç Kategorileri

Adalet Bakanlığı adli sicil istatistikleri ve uygulamada sıkça karşılaşılan dava türleri dikkate alındığında, ceza hukukunda öne çıkan bazı suç kategorileri şunlardır:

  • Malvarlığına Karşı Suçlar: Hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yağma (gasp), mala zarar verme.
  • Kişilere Karşı Suçlar (Vücut Dokunulmazlığı ve Hayata Karşı): Kasten öldürme, taksirle öldürme, kasten yaralama, taksirle yaralama.
  • Hürriyete Karşı Suçlar: Tehdit, şantaj, konut dokunulmazlığının ihlali, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma.
  • Şerefe Karşı Suçlar: Hakaret (Cumhurbaşkanına hakaret dahil).
  • Kamu Sağlığına ve Güvenliğine Karşı Suçlar: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma/kullanma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma.
  • Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar: Cinsel saldırı, cinsel taciz, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki.
  • Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar: Zimmet, irtikap, rüşvet, görevi kötüye kullanma.
  • Belgede Sahtecilik Suçları: Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik.

Ankara’da Ceza ve Ağır Ceza Avukatı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ceza davanız için Ankara’da bir avukat seçerken doğru karar vermek, davanızın sonucu üzerinde büyük etki yapabilir. “Ankara ceza avukatı tavsiye” arayışınızda veya “yorumları” incelerken şu hususlara dikkat etmeniz önerilir:

  • Deneyim ve Uzmanlık Alanı (Fiili Uzmanlık): Avukatın ceza hukuku ve özellikle sizin davanızın konusunu oluşturan suç tipinde (örneğin, uyuşturucu suçları, mali suçlar, cinsel suçlar vb.) ne kadar deneyimli olduğunu araştırın. Avukatlıkta resmi branşlaşma olmasa da, avukatlar belirli alanlarda fiili olarak uzmanlaşırlar. Benzer davaları çözmedeki tecrübesi önemlidir.
  • İletişim ve Güven: Avukatınızla açık, dürüst ve düzenli bir iletişim kurabilmeniz çok önemlidir. Kendinizi rahatça ifade edebileceğiniz, size güven veren ve süreci size anlayabileceğiniz bir dille açıklayan bir avukat tercih edin.
  • Referanslar ve Araştırma: Mümkünse güvendiğiniz kaynaklardan avukat hakkında referans alın. İnternet üzerindeki yorumları dikkatle değerlendirin; ancak her yorumun objektif olmayabileceğini unutmayın. Avukatın web sitesi, yayınları veya katıldığı eğitimler de fikir verebilir.
  • Ankara Barosu Kaydı: Çalışacağınız avukatın Ankara Barosu’na kayıtlı ve faal bir avukat olduğundan emin olun. Baro levhasından bu bilgiyi teyit edebilirsiniz.
  • Dava Stratejisi ve Gerçekçi Yaklaşım: Avukatınızın davanıza yaklaşımını, olası savunma stratejilerini ve riskleri sizinle net bir şekilde paylaşmasını bekleyin. Gerçekçi olmayan vaatlerden kaçının. Hiçbir avukat davanın sonucunu garanti edemez.
  • Ulaşılabilirlik: Soruşturma ve dava sürecinde avukatınıza ulaşabilmeniz ve gelişmeler hakkında bilgi alabilmeniz önemlidir.
  • Etik Standartlara Bağlılık: Avukatın Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na uygun hareket etmesi esastır.

“Ankara en iyi ceza avukatı” gibi iddialı ve subjektif tanımlamalar yerine, sizin özel durumunuza ve ihtiyaçlarınıza en uygun, deneyimli, iletişim becerileri güçlü ve güvendiğiniz bir avukatı bulmaya çalışmak en doğru yaklaşımdır.

Ceza Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur? (CMK Zorunlu Müdafilik)

Ceza yargılamasında kural olarak her birey kendi savunmasını yapabilir ve avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) bazı durumlarda şüpheli veya sanık için bir müdafi (avukat) görevlendirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu durumlara “zorunlu müdafilik” denir. CMK Madde 150’ye göre başlıca zorunlu müdafilik halleri şunlardır:

  • Şüpheli veya sanığın onsekiz yaşını doldurmamış (çocuk) olması.
  • Şüpheli veya sanığın kendisini savunamayacak derecede malûl (engelli), sağır veya dilsiz olması.
  • Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi (Bu durum özellikle Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren birçok suçu kapsar).
  • Tutuklama talebiyle sorguya sevk edilen şüpheli veya sanığın istemi aranmaksızın.
  • Resmî bir kurumda kusur yeteneğinin araştırılması için gözlem altına alınma kararı verilecek olması.
  • Kaçak sanık hakkında duruşma yapılacak olması.

Bu hallerde, şüpheli veya sanığın kendi seçtiği bir avukatı yoksa, istemi aranmaksızın baro tarafından bir avukat (CMK müdafii) görevlendirilir. Zorunlu müdafilik halleri dışında avukat tutmak isteğe bağlıdır. Ancak ceza davalarının karmaşıklığı, delillerin değerlendirilmesi, usul kurallarının önemi ve sonuçlarının ağırlığı dikkate alındığında, bir Ankara ceza avukatından hukuki yardım almak, adil yargılanma hakkının tam olarak kullanılması ve hak kayıplarının önlenmesi açısından şiddetle tavsiye edilir.

Ankara Ceza Avukatı Ücretleri / Vekalet Ücreti (2025)

Ankara ceza avukatı ücretleri, davanın niteliği, karmaşıklığı, harcanacak emek ve süre gibi birçok faktöre göre değişiklik gösterir. Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından her yıl yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların alabileceği en düşük vekalet ücretini belirler. Bu tarifenin altında bir ücrete anlaşmak yasal olarak mümkün değildir.

Ücret konusu, avukatla yapılacak ilk görüşmede net bir şekilde konuşulmalı ve yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesi ile kayıt altına alınmalıdır. Ayrıca, dava harçları, bilirkişi ücretleri, keşif masrafları gibi yargılama giderleri vekalet ücretinden ayrıdır.

Ceza Davaları İçin Adli Yardım (Ücretsiz Avukat Desteği)

Maddi durumu avukat tutmaya elverişli olmayan kişiler için devlet tarafından ücretsiz avukat atanması (adli yardım) imkanı bulunmaktadır. Zorunlu müdafilik hallerinde zaten baro tarafından avukat görevlendirilir. Bunun dışında, maddi imkansızlık içinde olduğunu kanıtlayan (muhtarlıktan alınacak fakirlik belgesi, SGK kayıtları vb. belgelerle) kişiler, Ankara Barosu Adli Yardım Bürosu’na başvurarak avukat talebinde bulunabilirler. Talep uygun görülürse, baro listesinden bir avukat görevlendirilir.

Avukatın Dosyayı İncelemesi İçin Vekaletname Gerekir Mi?

Bir avukatın, şüpheli veya sanığın soruşturma veya kovuşturma dosyasını inceleyebilmesi için kural olarak vekaletnameye ihtiyacı yoktur; müdafi olarak görevlendirilmiş olması veya şüpheli/sanık tarafından yetkilendirilmiş olması yeterlidir. Ancak, soruşturma dosyasında Cumhuriyet savcısı tarafından “gizlilik kararı” (kısıtlama kararı) alınmışsa, avukatın dosya içeriğini inceleme yetkisi belirli belgelerle sınırlanabilir. Dosyadan fotokopi veya örnek almak için ise genellikle vekaletname ibrazı istenir.

AİHM Yalçınkaya Kararı ve Benzeri Güncel İçtihatların Önemi

Ceza hukuku dinamik bir alandır ve Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi içtihatları, özellikle de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, uygulamayı ve yorumları sürekli olarak şekillendirmektedir. Örneğin, AİHM’in Yalçınkaya/Türkiye kararı, özellikle terör örgütü üyeliği gibi suçlarda delil değerlendirmesi ve adil yargılanma hakkı (AİHS Madde 6), kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi (AİHS Madde 7) ve örgütlenme özgürlüğü (AİHS Madde 11) gibi konularda önemli içtihatlar ortaya koymuştur. Deneyimli bir ceza avukatı, bu tür güncel ulusal ve uluslararası içtihatları takip ederek müvekkilinin savunmasını en güçlü şekilde temellendirir ve hak ihlallerine karşı gerekli başvuruları yapar.

Ceza Yargılaması ve Avukatlık Süreci Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Şüpheli hangi aşamaya kadar şüphelidir, ne zaman sanık olur?

Suç şüphesi altında bulunan kişi, soruşturma aşamasında “şüpheli” sıfatını taşır. Cumhuriyet Savcısının soruşturma sonunda düzenlediği iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma (dava) aşaması başlar ve bu aşamadan sonra şüpheli artık “sanık” olarak anılır.

Ceza davalarının aşamaları nelerdir?

Genel olarak; soruşturma (delil toplama, ifade, sorgu, iddianame), kovuşturma (duruşmalar, delillerin tartışılması, hüküm), ve hükme karşı kanun yolları (istinaf, temyiz) aşamalarından oluşur.

Ankara’da iyi bir ceza avukatını nasıl anlarım?

İyi bir avukat; deneyimli, ceza hukuku mevzuatına ve güncel içtihatlara hakim, iletişim becerileri güçlü, müvekkiline karşı dürüst ve şeffaf, dosyasını titizlikle takip eden ve etik kurallara bağlı olan kişidir. Referanslar, önceki müvekkil deneyimleri (dikkatle değerlendirilmeli) ve avukatla yapacağınız ilk görüşme size fikir verebilir.

Cezaevi Türleri ve CTE Genel Müdürlüğü Hakkında Kısa Bilgi

Türkiye’de ceza infaz kurumları (cezaevleri), hükümlülerin ve tutukluların barındırıldığı, güvenlik seviyeleri ve rejimleri farklılık gösteren yerlerdir. Başlıca cezaevi türleri; A Tipi (düşük güvenlikli, genellikle ilçe), M Tipi (orta güvenlikli, koğuş sistemi), E Tipi (orta-yüksek güvenlikli, koğuş sistemi, kalabalık), F Tipi (yüksek güvenlikli, hücre sistemi, ağır suçlar ve örgütlü suçlar için), L Tipi, T Tipi, Açık Ceza İnfaz Kurumları ve Çocuk Eğitim Evleri olarak sayılabilir. Hükümlünün hangi tip cezaevinde kalacağı, aldığı cezanın süresi, suçun niteliği ve tehlikelilik durumuna göre belirlenir. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE GM), Adalet Bakanlığı’na bağlı olup, ceza infaz kurumlarının yönetimi, denetimi, hükümlü ve tutukluların ihtiyaçlarının karşılanması, rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılması gibi görevleri yürütür.

Ankara Ceza Avukatı ve Ağır Ceza Avukatı İletişim

Ankara’da ceza davaları, ağır ceza davaları, soruşturma süreçleri ve ceza hukukundan kaynaklanan diğer tüm uyuşmazlıklarınızla ilgili olarak hizmet veren Ankara ceza avukatı ve ağır ceza avukatı iletişim bilgileri:

GSM: 0545 120 46 22

Email: info@avgorkemdemircan.com

Adres: Arzum Apt. 30 Ağustos Mahallesi, Hikmet Özer Cd. D:NO:28/7 Etimesgut/Ankara

Sonuç

Ceza yargılaması, bireylerin özgürlüğü başta olmak üzere en temel haklarını etkileyen son derece ciddi bir süreçtir. Ankara gibi büyük bir adli çevrede, soruşturma veya kovuşturma aşamasında olan kişilerin, haklarını tam olarak bilmesi ve bu hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi için profesyonel hukuki yardım alması büyük önem taşır. Deneyimli bir Ankara ceza avukatı veya Ankara ağır ceza avukatı, müvekkilinin adil yargılanmasını sağlamak, olası hak kayıplarını önlemek ve lehe olan tüm yasal imkanlardan yararlanmak için gerekli bilgi, deneyim ve stratejiye sahiptir. Unutulmamalıdır ki, ceza adalet sisteminde doğru ve etkin bir savunma, adaletin tecellisi için vazgeçilmez bir unsurdur.

Başa dön tuşu
İletişim