Dolandırıcılık Suçu Cezası ve Şartları Nelerdir?

Dolandırıcılık suçu, cezası ve şartları bakımından suçun işlenişine bağlı olarak verilen cezalarda değişiklik olur. Dolandırıcılık suçu basit ve nitelikli dolandırıcılık şeklinde vücut bulabilir. Fail, suçu işlerken hileli davranışlar sergilemelidir.

Sergilenen hileli davranışların mağduru kandırma amacına hizmet etmesi ve failin suçu işlerken de kendisi ya da bir başkası adına menfaat temin etmesi gerekir. Mağdurun uğradığı zarar ekonomik nitelikte olurken bu suç, malvarlığına karşı işlenen suçlar kategorisinde yer alır.

Haksız bir çıkar temin etme suçun sonuçlarından biridir. Dolandırıcılık suçuna hazırlık hareketleri bitmiş ve haksız çıkar temin etmeye yönelik icra hareketler başlamış ise suça teşebbüs aşamasından söz edilebilir.

Yazı - İçindekiler

Dolandırıcılık Suçu Şartları Nelerdir?

Dolandırıcılık suçu şartları arasında hileli hareket ilk sırada yer alır. Failin hileli hareketleri mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır. Fail, hileli hareketlerini mağdura zarar verme amacı ile icra eder. Bu hareketlerden dolayı da haksız bir çıkar temin eder.

Bu suçta kastedilen hileli davranışlar nitelikli yalan özelliğine sahip olmalıdır. Mağdurun yargılama yetkisini ortadan kaldırabilecek özellikte bir yalan olması hileli davranışların en temel özelliklerinden biridir.

Hileli hareketler sergileyen failin bu davranışları mağduru aldatabilme özelliğinde olmalıdır. Somut olaya bağlı olarak inceleme sırasında hileli hareketin mağduru aldatabilme boyutunun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.

Dolandırıcılık suçunu işleyen fail, aldatma amacı ile mağdura zarar verirken bu zarar mağdurun ya da bir başkasının aleyhinde olabilir. Dolandırıcılık suçunun şartlarından biri de ortaya çıkan zarardır. Fail, kendisi veya bir başkası yararına mağdura ya da bir başkasına zarar vermiş olmalıdır.

Failin eylemi ile mağdurun zararı arasında illiyet bağının olması da gerekir. Dolandırıcılık suçu işlendiğinde ortaya çıkacak olan zarar ekonomik nitelikte olur. Basit dolandırıcılık suçunda başvurulan hilenin nitelikli bir yalan olduğu görülmektedir. Nitelikli yalanın ustaca sergilenmiş olması ve mağdurun yalanı kontrol etme ihtimalinin ortadan kalkması suçun özellikleri arasında yer alır.

Mağduru yanıltacak özellikte olan nitelikli yalanın sonucunda bir çıkar elde edilmesi gerekir. Bu çıkar haksız bir kazanç olmalıdır. Nitelikli yalanın olmaması halinde dolandırıcılık suçunun şartlarından söz edilemez.

Hileden kasıt ise mağduru yanıltan, aldatan veya hataya düşüren her tür düzen, entrika, oyun olabilir. Bu tür eylemlerin gizli davranışlarla sergilenmesi veya gösteriş biçiminde de gerçekleşmesi mümkündür.

Basit Dolandırıcılık Suçu

Basit dolandırıcılık suçu için kanun koyucu çeşitli yaptırımları uygun bulur. Türk Ceza Kanunu 157 uyarınca basit dolandırıcılık suçuyla ilgili düzenlemelere yer verilmektedir. Fail, basit dolandırıcılık suçunu işlerken kendisi veya bir başkası yararına haksız bir çıkar elde eder.

Mağduru zarara uğratan fail hileli davranışları ile mağduru gizli yollardan ya da gösteriş şeklinde kandırır. Bu suç sırasında failin hileli hareketlerini karmaşık hale getiren araçlara baş vurmadığı görülür.

Failin yetenekleri suçun işlenişi sırasında başvurduğu yollardan biridir. Basit bir biçimde işlenen bu suçta çeşitli araçların kullanılması suçu nitelikli hale getirir ve bu durumda da TCK 158 hükümleri uyarınca yargılama yapılması gerekir.

Basit dolandırıcılık suçu ile nitelikli dolandırıcılık suçu arasında verilen cezalar bakımından da farklar vardır. Basit dolandırıcılık suçu işleyen faile 1-5 yıl aralığında hapis cezası ve 5000 güne kadar da adli para cezası uygulanmaktadır.

Nitelikli dolandırıcılık suçunda ceza miktarı da artar. Buna ilaveten bazı koşullarda verilen cezalarda alt sınır olur.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Dolandırıcılık suçu işlenirken failin bir takım araçları kullanmaması, kendi yetenekleri çerçevesinde mağduru aldatması, hileli davranışlarını nitelikli bir yalanla sergilemesi ve bunun sonucunda da haksız bir çıkar elde etmesi suçun basit halini ifade eder.

Nitelikli dolandırıcılık suçu ise failin hileli davranışlarını bir takım araçlarla desteklediği bir suç tipidir. TCK 158 nitelikli dolandırıcılık suçu için öngörülen cezaları kapsar. Nitelikli dolandırıcılık suçu işlenirken fail, dolandırıcılık yapmasına olanak tanıyan hileli hareketlerini çeşitli biçimlerde icra edebilir.

Nitelikli dolandırıcılık suçuna imkan veren hileli hareketler aşağıdaki şekillerde icra edilebilir:

  • Dini duyguların istismar edilmesi.
  • Kişinin zor durumundan istifade edilmesi.
  • Bir kimsenin algılama yeteneğindeki zayıflığın kullanılması.
  • Araç olarak kamu kurum ve kuruluşlarının kullanılması.
  • Basın yayın kuruluşlarının kullanılmasının yaratacağı kolaylıklardan istifade edilmesi.
  • Araç olarak bilişim sistemleri, banka ya da kredi kurumları kullanılması.
  • Ticari faaliyetler gerçekleştirilirken suçun işlenmesi.
  • Serbest meslek icra edenlerin bu mesleğin sağladığı güveni kötüye kullanması.
  • Sigorta bedeli alınarak işlenmesi.

TCK 158/1-a Din İstismarı Sureti ile Nitelikli Dolandırıcılık Nedir, Nasıl Yapılır?

Din istismarı yapmak sureti ile dolandırıcılık yapılması dolandırıcılık suçunun nitelikli hale gelmesine yol açan bir durumdur. Dini inanç ve duygular başka birini aldatma amacı ile kullanıldığında kanun bunu suç olarak kabul eder.

Dolandırıcılık suçu işlenirken hileli davranışlar mağdurun kandırılması için gerçekleştirilirken burada kullanılan hile nitelikli bir hile olup dini duyguların buna karıştırılması ile dolandırıcılık suçu için nitelikli hal vücut bulur.

Bu noktada önemli olan dini inancın aldatma aracı haline gelmesi olurken hangi din ya da mezhebin aldatma aracı haline geldiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu suçun işlenmesine örnek verilebilecek davranışlar şunlardır:

  • Camiye para toplama vaadiyle insanların kandırılması.
  • Kiliseye yardım toplamak için insanların aldatılması.
  • Cemevi veya cami onarımı için para toplanması fakat bunun yerine getirilmemesi.

TCK 158/1-b Kişinin İçinde Bulunduğu Durumdan Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık

Bir kimse zor şartlar altında bulunuyorsa ya da tehlikeli bir durumda ise içine düşmüş olduğu çaresizlikten yararlanılarak aldatılması sureti ile işlenen dolandırıcılık suçu, nitelikli hale geldiğinden verilecek cezada artışa gidilir.

Bu tür bir suç işlendiğinde mağdurun içinde bulunduğu durum değerlendirilir. Fail, hedefindeki mağdurun içinde bulunduğu zor şartlardan istifade etmiş olmalı ve hileli davranışları ile mağduru kandırarak kendisi ya da bir başkası yararına menfaat temin etmelidir.

TCK 158/1-c Bir Kimsenin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık

Fail, mağdurun algılama yeteceğinde oluşan zayıflıktan yararlanmak sureti ile hileli davranışlarını sergilediğinde dolandırıcılık suçunu nitelikli olarak işler. Bir kimsenin akıl zayıflığı, sarhoşluk, kaza geçirmesi, akıl hastalığı gibi sebeplerle algılama kabiliyetinde azalma meydana gelebilir.

Mağdurun algılama yeteneğini etkileyen durum söz konusu olduğunda ve fail bunu bilerek hileli davranışlar sergilediğinde kendisi ya da bir başkası adına menfaat elde ederken mağduru zarara uğratırsa nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olur.

TCK 158/1-d Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması ve Nitelikli Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçu basit hali ile işlendiğinde verilecek ceza ile nitelikli dolandırıcılık suçuna verilen ceza arasında fark vardır. Nitelikli dolandırıcılık suçunda verilen cezalar daha ağır olurken yargılaması da Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılmaktadır.

Bir kamu kurum ya da kuruluşu dolandırıcılık suçu işlenirken araç olarak kullanılmış ise suç nitelikli hale gelir. Sendika, baro ve benzeri meslek kuruluşları kullanılarak dolandırıcılık suçu işlenmesi nitelikli dolandırıcılık sebebi ile yargılama yapılmasını gerekli kılar.

Vakıf, dernek veya siyasi partilerin de dolandırıcılık suçunda araç olarak kullanılması suçun nitelikli hale gelmesine yol açan bir unsurdur. Bu tür bir suç işlendiğinde Türk Ceza Kanunu 158/1-d hükümleri uyarınca yargılamanın yapılması gerekir.

TCK 158/1-e Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Yol Açan Nitelikli Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçu işlenirken kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suçu nitelikli hale getirmektedir. Buna ek olarak suç işlenirken bazen kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmaz fakat kamu kurum ve kuruluşları suçun neticesinden dolayı zarar görür.

Bu tür bir durumun oluşması içinse kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığı dolandırıcılık suçu sebebi ile zarar görmelidir. Kamu kurumundan hak edilmediği halde bir para almak, kamu kurum veya kuruluşuna olan borcu ödememek de bir zarar vermedir. Bu tür bir suçta mağdur kamu kurum ve kuruluşu tüzel kişiliği olmaktadır.

TCK 158/1-f Bilişim Sistemleri Kullanılarak Yapılan Nitelikli Dolandırıcılık

Bilişim sistemlerinin dolandırıcılık suçunda araç olarak kullanılması suçu nitelikli hale getirmektedir. Bilgisayar veya internet gibi araçlar bilişim sistemlerinde yer alır. Bilim sistemi içerisinde sosyal medya kanalları da bulunur. Bu sebeple sosyal medya platformları, internet, bilgisayar, tablet, mobil telefonlar, e-posta adresleri ve benzer tüm araçlar bilişim sistemi içinde yer alır.

Bu kanallarda haksız menfaat temin etme amacı ile mağduru aldatmaya yönelik hileli davranışlar sergilemek ve bu davranışları sergilerken de bilişim sistemlerini araç haline getirmek dolandırıcılık suçunu nitelikli dolandırıcılık kapsamına alır.

Bilişim sistemleri dijital teknoloji çağının en önemli araçları arasında yer almaktadır. Günlük yaşamın olağan akışı içerisinde ticari faaliyetlerden bilgi akışına kadar birçok iş ve işlem internet ortamı üzerinden yapılmaktadır. Bu mecralarda yapılan işlemler dolandırıcılık maksadı ile kötü niyetle hareket eden kişiler için uygun zemin yaratmaktadır.

Sistem kullanılırken kişiler güvenlik endişesi yaşamadığından ve aynı anda çok sayıda kişi bu sistemde yer alabildiğinden karşı taraftaki failin de kontrol imkanı azaldığından bu mecradan dolandırıcılık suçunun işlenmesi suçun nitelikli hal almasında etkendir.

TCK 158/1-f Banka ya da Kredi Kurumu Araç Olarak Kullanılarak Nitelikli Dolandırıcılık

Kredi kurumları ve bankalardan günlük hayatta pek çok kişi istifade eder. Banka veya kredi kurumları dolandırıcılık suçu işlenirken araç olarak kullanıldığında dolandırıcılık suçu nitelikli hal almaktadır.

Dolandırıcılık suçu için kullanılan banka devlet bankası olabileceği gibi özel banka da olabilir. Fail, suçu işlerken bankanın kurumsal kimliğinin vermiş olduğu güvenden istifade etmelidir. Bu noktada dikkate alınması gereken konu ise bankanın doğrudan araç olarak kullanılmış olmasıdır.

Dolandırıcılık suçu işlendikten sonra fail, elde ettiği ekonomik değeri bankaya yatırmış ise dolandırıcılık suçu için TCK 158/1-f hükümleri uyarınca hareket edilmez.

Bir kimseye ait banka kartı, kredi kartı izinsiz olarak kullanıldığında ve hesaptan para çekildiğinde oluşan suç nitelikli dolandırıcılık kapsamından çıkar ve banka ya da kredi kartının izinsiz kullanımı suçu oluşur. Bu suç için TCK 245’e göre yargılama yapılır.

TCK 158/1-g Basın ve Yayın Araçlarının Sağlayacağı Kolaylıktan Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık

Basın ve yayın organlarının sağlayacağı kolaylık sebebi ile dolandırıcılık suçu nitelikli hal alır. Kitle iletişim araçlarının her türlüsü kullanıldığında ve bunun yaratacağı kolaylık araç görevi gördüğünde dolandırıcılık suçunun nitelikli halinden söz edilebilir.

Basın ve yayın yolu ile yapılan iletişim sırasında yazılı, görsel ve işitsel her tür kitle iletişim aracı kullanılır. Bireysel iletişim araçları ise bu tanımlamanın dışındadır. Kitlesel ölçekte ileti dağıtabilen kitle iletişim araçları televizyon, gazete veya radyo olabilir. İnternet ve benzeri araçlar da bu grupta yer almaktadır.

TCK 158/1-h Şirket Yöneticisi- Tacir- Şirket Adına Hareket Edenler- Kooperatif Yöneticilerinin Nitelikli Dolandırıcılık Suçu İşlemesi

Ticari faaliyetler yürütülürken tacir, şirket yöneticisi veya şirket adına hareket eden kişilerce gerçekleştirilen dolandırıcılık suçu nitelikli dolandırıcılık kapsamında cezalandırılmaktadır. Bu suçun önemli bir özelliği özgü suçlardan biri olmasıdır.

Şahıs işletmesi sahipleri bu kapsam dışında kalırlar. Şahıs işletmelerinim ticari şirket niteliğine sahip olmaması sebebi ile bu kişilerin hileli hareketler sergilemesi nitelikli dolandırıcılık kapsamında kabul edilmemektedir.

TCK 158/1-i Serbest Meslek Sahipleri ve Nitelikli Dolandırıcılık

Serbest meslek sahipleri meslekleri sebebi ile kendilerine karşı duyulan güveni kötüye kullandıkları takdirde ve hileli davranışlar sergileyerek bir kimseyi aldatma amacı güderlerse dolandırıcılık suçunun nitelikli halini işlemiş olurlar.

Muhasebeci, doktor, avukat, mimar, mühendis gibi kişiler serbeste meslek erbabı olarak adlandırılır. Bu kişilerin mesleklerinin yaratmış olduğu güven duygusunu suiistimal etmeleri ve bunu kullanarak karşılarındaki kişileri aldatma amacına sahip olmaları durumunda işleyecekleri dolandırıcılık suçunun nitelikli hallere göre cezalandırılması gerekir.

TCK 158/1-j Kredi Açılması Sağlanarak Nitelikli Dolandırıcılık

Kredi kurumları veya bankalar bir kimseye kredi verecekleri zaman belirli prosedürler çerçevesinde hareket ederler. Müşterilerin kredileri onaylanmadan önce bu kurumlara çok sayıda evrak beyan etmesi gerekli olur.

Bir kredinin açılabilmesi için bu kurumlara gerçek dışı evrak beyan edenler, sahte bilgiler verenler dolandırıcılık suçunu nitelikli biçimde işlemiş olacağından verilen cezalar da ilgili kanun maddesi kapsamında belirlenmektedir.

Sahte kimlik bilgileri, sahte nüfus cüzdanı, şirketlerin düzenleyeceği gerçek olmayan malvarlığı değerlerini içeren belgeler bu tür suçlarda kullanılan araçlardan bazılarıdır.

TCK 158/1-k Sigorta bedeli Alınarak Yapılan Nitelikli Dolandırıcılık

Sigorta şirketlerinden sigorta bedelini almak amacı ile hileli davranışlar sergileyerek sahte belgeler kullanmak sureti ile hareket eden kimseler dolandırıcılık suçunun nitelikli halini işlemiş olur. Burada sigortanın hangi tür olduğuna bakılmaz.

Her tür sigorta bedelinin hile ile alınmaya çalışılması nitelikli dolandırıcılık hükümleri uyarınca cezalandırılır. Kişi hakkı olmadığı halde sigorta şirketine başvuru yapmış ise ve bu bedeli kısmen ya da tamamen aldığında suç işlemiş olur. Bu suçun faili herkes olabilmektedir.

TCK 158/1-L Kamu Görevlisi- Banka, Kredi Kurumu ya da Sigorta Kurumu ile İrtibatlı Olduğunu Söyleyenlerin Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Kendisini kamu görevlisi, banka ya da kredi kurumu görevlisi ile irtibatlı imiş gibi gösteren kişilerin dolandırıcılık suçunu işlemesi durumunda bu suçun yargılaması nitelikli dolandırıcılık kapsamında yapılır.

Hileli davranışlar sergileyerek mağdurdan maddi bir menfaat temin etmek isteyen kişi kendisini kamu görevlisi veya banka görevlisi ile irtibatlı imiş gibi gösterdiğinde mağdurun kendisinden talep edileni sorgulamasının önünü kesmekte ve aldatılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple de suçun nitelikli hale gelmesi söz konusu olur.

Fail, sahip olmadığı bir sıfatı kullanmak sureti ile mağdur üzerinde güven yaratmaya çalışarak bu suçu işleyebileceği gibi çeşitli kurum ve kuruluşlarla ilişiği varmış gibi davranarak da hareket edebilir.

TCK 158/2 Kamu Görevlileri ile İlişkisi Olduğundan Bahisle Nitelikli Dolandırıcılık

Fail, kamu görevlileri ile ilişki varmış gibi hareket ederek hileli davranışlarını sergilerse nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olur. Belli bir işin bu yolla gördürülmesi, para ya da başka menfaatlerin bu yolla elde edilmiş olması suçtur.

Failin bahsettiği kamu görevlisinin gerçekte var olup olmadığının bir önemi bulunmaz. Bu kişi tanınan ya da bilinen bir kişi olmak zorunda da değildir. Makam olarak kamu görevlisinin belirlenebilir nitelikte olması suçun oluşumu açısından yeterli görülür.

TCK 159 Hukuki İlişkiden Kaynaklanan Alacağın Tahsili Maksadı ile Nitelikli Dolandırıcılık

Hukuki bir ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsil edilmesi maksadı ile dolandırıcılık suçu işlenmiş ise bu suçun takibi için şikayet gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Öncelikle olması gereken ise geçerli bir hukuki ilişkidir.

Bu hukuki ilişkinin taraf iradelerine bağlı olarak suç işlenmeden önce kurulmuş olması koşulu da vardır. Mağdur edilen kişinin şikayetinin ardından soruşturma ve kovuşturma yapıldığında faile verilecek ceza 6 ay-1 yıl arasında hapis ya da adli para cezası olmaktadır. Verilecek ceza seçimlik olurken hapis cezası ya da adli para cezasından biri uygulanır. Bu suç için her iki cezanın birlikte verilmesi mümkün olmamaktadır.

Dolandırıcılık Suçu İçin Verilen Cezalar

Dolandırıcılık suçu için verilen cezalar belirlenirken suçun basit veya nitelikli olarak işlenmesine bağlı olarak hareket edilir. TCK 157 basit dolandırıcılık suçu için düzenleme yapan kanun maddesidir. TCK 158 ise nitelikli dolandırıcılık suçlarında başvurulan maddedir.

Basit dolandırıcılık suçu işlenmiş ise verilen cezalar 1 ila 5 yıl arasında değişen sürede hapis olur. Buna ilaveten 5000 güne kadar da adli para cezası verilir. Faile hem hapis cezası hem de para cezası birlikte verilir.

Nitelikli dolandırıcılık suçu için 3-10 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. 5000 güne kadar da adli para cezası bu suça istinaden uygulanan yaptırımlar arasında yer alır. Bazı durumlarda nitelikli dolandırıcılık suçu için verilen cezanın alt sınırı 4 yıldan az olamamaktadır. Buna ilaveten adli para cezası miktarı da suçtan elde edilecek menfaatin iki katından az olamaz. Bu koşullar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olacak biçimde bilişim sistemleri araç olarak kullanıldığında.
  • Kamu kurum ve kuruluşları zarara uğratılırken banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması durumunda.
  • Sigorta bedeli alınarak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına hareket edilmesi halinde.
  • Bir kimsenin kamu görevlisi veya banka çalışanı gibi kendisini tanıtması sureti ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına hareket etmesi söz konusu olduğunda.
  • Bir kimsenin kamu görevlileri ile ilişkisi olduğunu ifade ederek kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratması halinde.
  • Banka ya da diğer kredi kurumlarınca açılmaması gereken bir krediyi açtırarak kamu kurum ve kuruluşlarının zarara uğratılması durumunda.

Nitelikli dolandırıcılık suçu ağır yaptırımlara konu olan bir suç tipidir. Ayrıca bu suça istinaden yargılama yapılacağı zaman Ağır Ceza Mahkemesi görev alır. Bu sebeple de ceza avukatı vasıtası ile temsil edilmek hak ve zaman kaybı yaşanmaması için önemsenmesi gereken bir konudur. Yargıtay 15. Ceza Dairesinin konu hakkında vermiş olduğu 27.10.2020 tarihli kararı şu şekildedir:

“Dolandırıcılık suçundan sanıklar … ve … hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar … ve … tarafından, sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen, sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri ile sanık … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş olmasına rağmen taraflarına vekalet ücreti verilmemesi katılan … vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;

1-Katılan … vekilinin dolandırıcılık suçundan sanıklar … ve … hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık … hakkında verilen beraat hükmü ve dolandırıcılık suçundan taraflarına vekalet ücreti verilmemesi hakkında yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Katılan Miili Piyango idaresi vekilinin dolandırıcılık suçunun doğrudan doğruya zarar göreni olmadığı anlaşılmakla, bu suç yönünden katılanın sıfatının olmadığı, hükümleri temyiz hakkı bulunmadığı ve vekalet ücretine hak kazanmadığı anlaşılmakla, dolandırıcılık yönünden itirazlarının vaki temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

2- a)Katılan vekili tarafından sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne dair yapılan itirazların incelenmesinde;

Sanığın milli piyango bayisi olan katılan …’a sahte 5000 TL kazandığını gösterir sahte kazı kazan biletini vermesi karşısında, biletin 3670 sayılı Kanun’un 12. maddesinde de gözönünde bulundurularak eyleminin TCK 198/1 maddesi delaletiyle TCK 197/1 maddesinde düzenlenen parada sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin resmi belgede sahtecilik suçundan beraat hükmü kurulması,

b- Sanıklar … ve …’ın haklarında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;

Sanıkların sahte kazı kazan biletini katılan …’a verip para almaları şeklinde gerçekleşen eylemde, 320 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 40/1. maddesine göre kamu kurumu sayılan Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünün maddi varlıklarından olan kazı kazan isimli biletin kullanılmış olması karşısında; eyleminin TCK’nun 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen vasıfta hataya düşülerek TCK 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,

Kanuna aykırı olup, sanıkların sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dolandırıcılık suçu yönünden aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Dolandırıcılık Suçu Ceza Artışına Sebep Olan Durumlar

Dolandırıcılık suçu işlendiğinde bazı durumlarda ceza artışı söz konusu olur. Basit veya nitelikli dolandırıcılık suçu 3 ya da daha fazla kişi tarafından işlendiği takdirde verilen cezada yarı nispette artış görülür.

Suç işlemek amacı ile kurulmuş olan bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenecek olan dolandırıcılık suçu için bir kat fazla ceza verilir.

Aşağıdaki durumlarda verilen cezanın alt sınırı 6 yıldan az olamamaktadır:

  • Kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratmak sureti ile üç veya daha fazla kişi tarafından işlendiğinde.
  • Bilişim sistemleri araç olarak kullanılırsa ve bu üç ya da daha fazla kişi tarafından gerçekleştirildiğinde.
  • Banka ya da kredi kurumları üç ya da daha fazla kişi tarafından araç olarak kullanıldığında.
  • Kredi kurumu ya da bankanın tahsis etmemesi gereken bir krediyi üç ya da daha fazla kişi açtırırsa.
  • Üç ya da daha fazla kişi sigorta bedelini almak amacı ile nitelikli dolandırıcılık suçu işlerse.
  • Üç ya da daha fazla kişi kendisini kamu görevlisi, sigorta çalışanı ya da banka görevlisi olarak tanıtarak bu suçu işlediğinde.

Suç işlemek için teşkil edilen bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmiş olan dolandırıcılık suçları için verilen cezalar ise aşağıdaki gibi olur:

  • Basit dolandırıcılık suçu cezası bu durumda 2-10 yıl aralığında hapis cezası ve 10.000 güne kadar da adli para cezası olur.
  • Nitelikli dolandırıcılık suçu TCK 158/a,b,c,d,g,h,i maddeleri kapsamında işlenmiş ise verilen ceza 6-20 yıl aralığında hapis cezası ve 10.000 güne kadar da adli para cezası olmaktadır.

Suç işlemek maksadı ile kurulan bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun cezasının alt sınırının 8 yıldan az olmadığı durumlar ise aşağıdaki gibidir:

  • Kamu kurum ve kuruluşları zarara uğratıldığında.
  • Bilişim sistemleri araç olarak kullanılırsa.
  • Banka ya da kredi kurumlarından araç olarak yararlanılmış ise.
  • Kredi kurumu veya bankaca tahsis edilmemesi gereken bir kredi açtırıldığında.
  • Sigorta bedeli alınarak.
  • Bir kimsenin kamu görevlisi banka veya sigorta çalışanı gibi hareket etmesi ya da buradaki çalışanlarla ilişkisi varmış gibi göstermesi sureti ile.

Dolandırıcılık Suçu Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık hükümleri failin pişman olduğu ve meydana getirdiği zararı telafi ettiği durumlarda geçerli olur. Bunun yanı sıra verilen ceza bakımından da koşulların uygun olup olmadığına bakılmaktadır.

Dolandırıcılık suçu malvarlığı suçu olarak kanun uyarınca cezalandırılan bir suç tipidir. Bu suça yönelik etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilmektedir. Fail, soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacağı zaman mağdurun zararını giderdiğinde verilen cezada 2/3 oranında indirim yapılmaktadır.

Dava açıldıktan sonra mağdurun zararı giderilerek etkin pişmanlık hükümleri uyarınca bir karar verilecekse bu durumda da cezanın 1/2 oranında indirilmesi söz konusu olmaktadır. Suça azmettiren ya da yardım eden de dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlık hükümlerinden istifade edebilmektedir. Yargıtay 15. Ceza Dairesinin dolandırıcılıkta etkin pişmanlığa dair vermiş olduğu 22.6.2016 tarihli kararı şöyledir:

“Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın, katılanın kardeşi için özürlü maaşı bağlatacağını söyleyerek 2.000 TL para almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.

5237 sayılı TCK’nın malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörülmüş, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanunun 50/1. maddesinde hapis cezasına seçenek yaptırımlar arasında gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbirine dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, böyle bir uygulamanın mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık veya sanıklar aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-b maddesi uyarınca mağdurun uğradığı zararın giderilmesi tedbirine dönüştürülmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın olayın hukuki ihtilaf olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Dolandırıcılık Suçu Ceza Ertelenmesi

Bir suç işlendiğinde yargılama yapılarak hapis cezasına hükmedilmiş ise hapis cezasının cezaevinde infazı yapılır. Bazı koşullarda cezanın hapishanede infazından şartlı olarak vaz geçilmesi ceza ertelemesidir.

Sanık, bir denetim süresine tabi olur ve bu süre içerisinde de kasıtlı olarak bir suç işlememesi gerekir. İyi halli olarak denetim süresini geçiren sanığın cezası infaz edilmiş sayılır ve dava düşer. Dolandırıcılık suçunda ceza ertelenmesi mümkün olur.

Dolandırıcılık Suçu Adli Para Cezası

Adli para cezası tek başına ya da hapis cezası ile uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Adli para cezası idari para cezasından farklı bir yaptırımdır. İdari para cezası idare kurumu tarafından kesilen bir cezadır ve ödenmediğinde cebri icra yöntemine başvurulur.

Adli para cezası ise ödenmediğinde hapis cezası ile karşılaşılır. Bazı suçlara verilen cezalar tek başına adli para cezası veya hapis cezası ile adli para cezası olur. Basit dolandırıcılık suçu için koşullar varsa adli para cezasına çevrilme mümkündür.

Dolandırıcılık Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Dolandırıcılık suçu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Basit dolandırıcılık veya nitelikli dolandırıcılık suçu için HAGB kararı verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık için hükmedilen cezanın belirli bir denetim süresine tabi olmak kaydı ile sonuç doğurmamasını ifade eder.

Sanık denetim süresi içindeyken izlenir ve belirli koşulları da sağlarsa hakkında hükmolunan ceza sonuç doğurmayacak biçimde ortadan kalkar.

 

Sıkça Sorulan Sorular

  • Dolandırıcılık Suçu Şikayete Tabi midir?

Hayır, dolandırıcılık suçu nedeniyle re ‘sen soruşturma başlatılır.

  • Dolandırılan Para Geri Alınabilir mi?

Dolandırılan kişinin parasını geri alabilmesi için ceza davasının yanı sıra hukuk davası açması icap eder.

  • Dolandırıcılıkta Uzlaştırma Uygulanır mı?

Basit dolandırıcılık suçunda uzlaşma uygulanırken nitelikli hallerde uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Başa dön tuşu
İletişim