Cinsel İstismar Suçu ve Cezası – TCK md. 103/1-2-3-4

TCK 103. Madde çocukların cinsel istismarı suçu için hazırlanmış bir kanun maddesidir. Belirli bir yaştaki çocuğun cinsel amaçla bedenine fiziksel temasta bulunmak suç kapsamında yer alır. TCK 103/1 uyarınca bu tür fiilleri işleyen kişi cezalandırılır.
18 yaşını doldurmamış olan her birey çocuk olarak kabul edilir. Cinsel istismar suçunun mağduru çocuktur. TCK 103/1-2-3-4 cinsel istismar suçu ile ilgilidir ve çeşitli biçimlerde işlenen cinsel dokunulmazlığa karşı suçların tanımı bu kanun maddeleri kapsamında yapılmaktadır.
TCK 103/1 basit hali ile işlenen cinsel istismar suçunu tanımlarken TCK 103/1’in 2. Cümlesi sarkıntılık biçiminde işlenecek bir suça yönelik kanun maddesidir. Cinsel istismar suçu nitelikli olarak da işlenebilir. Suçu nitelikli hale getiren davranışlar TCK 103/2’de açıklanır.
TCK 103/3-4 ise suçun ağırlaştırıcı sebeplerini belirler. TCK 103/5-6 ise suçun sonuçları bakımından ağırlaştırıcı nedenleri düzenlemektedir. Cinsel istismar kapsamında yer alan çok sayıda fiil bulunur. Tecavüzün dışında da cinsel istismar olarak adlandırılabilecek eylemler vardır.
Bu suç tüm çocukları ilgilendirir. 18 yaşını doldurmayan her kişi çocuktur. Bu kapsamda da cinsel istismar suçu için 18 yaş altındaki çocuklar yaşları dikkate alınarak gruplandırılır. TCK 103 uyarınca 0-12 yaş aralığındaki çocuklarla 12-15 yaş aralığında yer alan çocuklar ve 15-18 yaş grubundaki çocuklar arasında bir gruplandırma söz konusudur.
Çocuklara Karşı İşlenen Cinsel İstismar Suçu
18 yaşın altında olan her birey çocuk olarak kabul edildiğinden kanunlar uyarınca çocuğa karşı olan cinsel içerikli çeşitli fiiller cinsel istismar suçu kapsamında cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu 103 uyarınca ve ardından gelen maddeler kapsamında cinsel istismar suçuna yönelik verilen cezalar, ağırlaştırıcı sebepler ve suçun işleniş biçimine göre öngörülen yaptırımlar açıklanmaktadır.
Cinsel istismar suçu oluşurken cinsel amaçla çocuğun bedenine fiziksel temas olması gerekir. Çocuk kendisine karşı yapılan cinsel içerikli fiilleri kavrayabilecek durumda olmaz. Gelişimsel açıdan çocuğun buna hazırlıklı olmaması ve toplumun kültürel değerleri ile uyuşmayan bu davranışlar kanuna aykırı eylemlerden oluşur.
Cinsel istismar söz konusu olduğunda bu fiilin hukuki manasını ve sonuçlarını çocuğun anlaması mümkün değildir. Çocuklara karşı tehdit, cebir ve hile kullanmak sureti ile de gerçekleştirilen cinsel davranışlar cinsel istismar suçu çerçevesinde ele alınır.
Cinsel istismar suçu basit olarak işlenebilir. Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel içerikli davranışlar ve nitelikli olarak gerçekleştirilen cinsel içerikli eylemler de cinsel istismar suçunun kategorileri arasındadır.
Nitelikli olarak işlenen cinsel istismar suçu sırasında çocuğun vücuduna organ ya da farklı bir cisim sokulur. Bu suç cinsel amaçla gerçekleştirildiğinde suçun oluşumu söz konusudur ve cinsel arzuların tatmini maksadının hasıl olup olmamasının bir önemi yoktur. Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bahse konu suç hakkında vermiş olduğu 27.6.2019 tarihli kararı şu şekildedir:
“SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar … ile …); çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık …); çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk …); suçu bildirmeme (sanık …)
HÜKÜM : Sanıklar … ile …’in çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine; sanık …’nin çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine; suça sürüklenen çocuk …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati ile çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine ve sanık … hakkında atılı suçtan dolayı ceza verilmesine yer olmadığına dair Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.12.2016 gün ve 2016/103 Esas, 2016/305 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden sıfat yokluğundan ve suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükümler yönünden esastan reddine; sanık … hakkında mağdure …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine, mağdure …’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ve mağdure …’ye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler yönünden ise kabulü ile hükümlerin kaldırılarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine; sanık … hakkında mağdureler … ile …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden esastan reddine ve mağdure …’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ile mağdure …’ye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden ise kabulüyle hükümlerin kaldırılarak çocuğun basit cinsel istismarı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine; sanık … hakkında mağdure …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine ve aynı mağdureye ilişkin çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi gereğince takdiren duruşmasız yapılan incelemede evrak tetkik edildi.
Bakanlık vekilinin sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden istinaf başvurusunun sıfat yokluğundan reddine dair verilen kararın aynı Kanunun 279/son. maddesi gereğince itirazı kabil olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve Bakanlık vekilinin söz konusu karara yönelik temyiz istemi CMK’nın 264. maddesi hükmüne göre itiraz kabul edilip bu hususta gerekli kararın mahallinde merciince verilmesi gerektiği anlaşıldığından, incelemenin sanıklar …, …, … ile suça sürüklenen çocuk müdafileri ve katılan Bakanlık vekilinin sanıklar …, …, … ile suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık … hakkında mağdure …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık … ile suça sürüklenen çocuk … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-g maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlarla ilgili beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan Bakanlık vekilinin anılan hükümlere ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve çocuğun basit cinsel istismarı; sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve suça sürüklenen çocuk … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanıklar … ile … haklarında mağdure …’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerde mağdureyle kardeş olmaları sebebiyle cezalarda artırım yapılırken uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nın 103/3 yerine 103/3-c. maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. 5271 sayılı CMK’nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde sanık … hakkında mağdure …’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ile mağdure …’ye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak çocuğun basit cinsel istismarı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine; sanık … hakkında mağdure …’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ve mağdure …’ye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile hükümlerin kaldırılarak çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine, sanık … hakkında mağdure …’ye karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine, suça sürüklenen çocuk … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk … müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Cinsel İstismar Suçunun Şartları
Cinsel istismar suçu şartlarından biri mağdurun çocuk olmasıdır. Kanun 18 yaşını doldurmayan her bireyi çocuk olarak kabul eder. Cinsel amaca yönelik bedensel bir temas çocuğa karşı yöneltildiğinde bu suç oluşur.
Mağdurun çocuk olmayıp da yetişkin olması halinde ise TCK 102 hükümleri uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu durumda cinsel saldırı suçundan söz edilmesi uygun olur. Cinsel tatmin sağlanması amacı ile eylemin temas boyutuna ulaşmadığı hallerde ise cinsel taciz suçundan söz edilmesi gerekir. Bu durumda ilgili kanun maddesi ise TCK 105 olur.
Cinsel İstismar Suçu Mağdurun Rızası Ne Demek?
Cinsel istismar suçunda mağdurun rızası konusu da önemli hususlar arasında yer almaktadır. Cinsel istismar suçu için mağdurun rızasının bulunmaması başlı başına suçtur.
Çocuk 15 yaşından küçük ise ve rızası olsa bile fail, mağdurun rızası yokmuş gibi ceza alır. Mağdur 15 yaşından büyük ise ve eylemin sonuçlarını anlama ve algılama bakımından yeterli düzeyde gelişmemişse rızası olsa bile rızası yokmuş gibi kabul edilir.
Mağdur 15 yaşından büyük ve 18 yaşından küçük ise eylemin anlam ve sonuçlarını anlama kapasitesi de varsa ve rızasının da olması halinde bu durumda suç oluşmamaktadır. Bunun yanında mağdur 15 yaşından büyük 18 yaşından küçükse cinsel eylemin anlam ve sonuçlarını anlama kapasitesi varsa fakat kendisine karşı cebir, hile ve tehditle bu davranışlar sergilendiğinde rızası olsa bile suç işlenmiş olur.
Basit Cinsel İstismar Suçu
TCK 103/1 basit cinsel istismar suçu tanımını yapar. Çocuğun vücuduna cinsel arzuların tatmini maksadı ile yapılmış olan ve cinsel ilişki düzeyine ulaşmayan temasa yönelik eylemler basit cinsel istismar suçunu tanımlar.
Bu noktada temas önemli olurken temasın olmaması halinde cinsel taciz suçundan söz edilmesi gerekir. Temasın ani ve kesik hareketlerle gerçekleşmesi halinde de sarkıntılık biçiminde cinsel istismar suçunun oluştuğu kabul edilmektedir.
Failin ani ve kesik olmayan fiilleri devamlılık gösterdiğinde basit cinsel istismardan bahsedilebilir. Basit cinsel istismar suçunun anlaşılabilmesi için failin eylemlerinin ne tür olduğunun tespiti gerekir. Bu sebeple de eylemin süresi ve gerçekleşme biçimi dikkate alınır.
Cinsel İstismar Suçu Unsurları
Çocukların cinsel istismarı suçunda unsurlardan biri faildir ve fail, herkes olabilir. Failin kadın ya da erkek olması arasında ceza uygulaması bakımından fark yoktur. Suç aynı cinsler arasında ya da farklı cinsler arasında işlenebilir.
Fail, 15 yaşını doldurmuş olan herhangi bir kimse olabilir. 15 yaşını doldurmamış olan kişiler hile, tehdit ve cebir gibi unsurlar olmadan cinsel ilişkiye girdiklerinde suç oluşmaz. Failin yaşı ve mağdurun yaşı arasındaki farkın suç işlendiğinde sonuç bakımından etkisi bulunmaz.
Suçun faili veya mağdurunun yabancı kişi olması yargılamanın yabancı bir ülkede yapılmasına olanak tanımaz. Türkiye’de işlenmiş olan cinsel istismar suçlarında fail, ya da mağdur yabancı olsa bile yargılamanın Türkiye’de yapılması gerekir.
Bu suçun mağduru 18 yaşın altındaki çocuklardır. Mağdurun 18 yaşın üzerinde olması halinde oluşan suçun niteliği değişir ve yargılama cinsel saldırı suçu sebebi ile yapılır. Cinsel istismar suçunda korunan hukuki yarar cinsel özgürlüktür.
Cinsel istismar suçunun konusu çocuğun vücududur. Bu suçun fiili cinsel nitelikli davranışlardır. Suçun oluşabilmesi için fiziksel temasın varlığı gerekir. Fiziksel temas olmadığında cinsel taciz suçundan söz edilmelidir.
Suçun manevi unsuru ise kasten işlenebilir olmasıdır. Cinsel istismar suçu taksirle işlenemeyen suçlar arasında yer alır. Doğrudan veya olası kast suçun işlenmesi sırasında ortaya çıkabilir.
Nitelikli Cinsel İstismar Suçu
Cinsel istismar suçu nitelikli halleri kanun uyarınca daha fazla ceza alır. Bu suçu nitelikli hale getiren çeşitli unsurlar bulunur. TCK 103 kapsamında çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçunun nitelikli hallerinin neler olduğu açıklanır.
- Suç birden fazla kişi ile işlendiğinde nitelikli hale gelir.
- Mağdur 12 yaşını doldurmadığında işlenen suç nitelikli olarak işlenmiş olur.
- Suç; vasi, bakıcı, eğitici, koruyucu aile ve benzer kişilerce işlenmiş ise nitelikli hallerden yargılama yapılır.
- Kamu görevinin kötüye kullanılması yolu ile işlendiğinde de suç nitelikli hal alır.
- Cebir, hile ve tehdit unsurları cinsel istismar suçunu nitelikli hale getirmektedir.
- İnsanların toplu yaşadığı alanların sağladığı kolaylıktan yararlanan fail, suçu nitelikli olarak işlemiş olur.
- Üvey anne-baba-kardeş veya evlat tarafından cinsel istismar suçunun işlenmesi nitelikli haller kapsamında yer alır.
Nitelikli cinsel istismar suçu dolayısıyla yürütülen yargılama sürecinde hak kaybı yaşanmaması için ceza avukatı vasıtası ile hareket edilmesi faydalı olacaktır.
Cinsel İstismar Suçu Ve Cezası
Cinsel istismar suçunu işleyen fail, 8-15 yıl aralığında hapis cezası ile cezalandırılır. Ağır Ceza Mahkemesi bu suç sebebi ile yargılamanın yapılacağı mahkemedir. Cinsel istismar suçu eğer sarkıntılık aşamasında kalmış ise 3-8 yıl aralığında hapis cezası uygulanmaktadır. Asliye Ceza Mahkemesi bu tür bir suçta görevli mahkemedir.
Mağdur 12 yaşından küçük ise cinsel istismar suçuna istinaden verilen ceza 10 yıldan az olamamaktadır. Suç 12 yaşından küçük çocuğa karşı sarkıntılık düzeyinde işlenmiş ise verilen ceza 5 yıldan az olamaz. Sarkıntılık aşamasında kalmış olan suçun faili de çocuk ise soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet gerekir. Şikayeti mağdurun vasisi veya velisi yapmalıdır.
Cinsel istismar suçu işlenirken mağdurun vücuduna organ veya herhangi bir cisim sokulmuş ise yargılama Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılır ve verilen ceza da 16 yıldan az olamaz. 12 yaşını doldurmayan bir çocuğa karşı bu suç işlenmiş ise 18 yıldan az olmamak kaydı ile hapis cezası verilir.
Suç nitelikli olarak işlenmiş ise verilen ceza yarı nispette artar. Cinsel istismar suçu işlenirken cebir, tehdit ve hile gibi unsurlar kullanılması ve bunun sonucunda da kasten yaralama suçu sebebi ile ortaya çıkan ağır sonuçların varlığı halinde ayrıca kasten yaralama suçu sebebi ile ceza verilir. Faile verilen cezanın müebbet hapis olması ise mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halindedir.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 9.1.2019 tarihli kararı şöyledir:
“Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (birer kez), çocuğun basit cinsel istismarı (birer kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (ikişer kez) (sanıklar Ramazan ile Melih); çocuğun basit cinsel istismarı (bir kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (bir kez) (sanık …); çocuğun basit cinsel istismarı (bir kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (bir kez) (suça sürüklenen çocuk); suçu bildirmeme (sanık …)
HÜKÜM : Sanıklar Ramazan ile Melih’in çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından (birer kez) mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (ikişer kez) beraatlerine; sanık …’nin çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine;
suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati ile çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine ve sanık … hakkında atılı suçtan dolayı ceza verilmesine yer olmadığına dair Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.12.2016 gün ve 2016/103 Esas, 2016/305 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden sıfat yokluğundan ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümler yönünden esastan reddine; sanık … hakkında mağdure Binnur’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine, mağdure Binnur’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ve mağdure Gökçe’ye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler yönünden ise kabulü ile hükümlerin kaldırılarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine; sanık … hakkında mağdureler Binnur ile Gökçe’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan(iki kez) kurulan hükümler yönünden esastan reddine ve mağdure Binnur’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ile mağdure Gökçe’ye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden ise kabulüyle hükümlerin kaldırılarak çocuğun basit cinsel istismarı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine; sanık … hakkında mağdure Gökçe’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine ve aynı mağdureye ilişkin çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ile suça sürüklenen çocuk haklarında ilk derece mahkemesince yapılan yargılamaya ilişkin düzenlenen birinci-ikinci-üçüncü-dördüncü-beşinci-altıncı-yedinci celselere ait duruşma tutanaklarında zabıt katibinin ıslak imzası ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinde yapılan kontrole göre elektronik imzasının bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu imza eksiklikleri usulüne göre tamamlandıktan sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Basit Cinsel İstismar Suçu Cezası
Basit cinsel istismar suçu işlendiğinde cinsel arzuları tatmin amacı ile çocuğun vücudu üzerinde gerçekleşen fakat cinsel ilişki düzeyinde olmayan temas içerikli her tür cinsel davranış ortaya çıkar. Basit cinsel istismar suçunun koşullarından biri temastır. Temas yoksa suç, cinsel taciz suçuna dönüşmektedir.
Temasın olması halinde ve failin kesik ve ani hareketler eşliğinde hareket etmesi durumunda sarkıntılık düzeyinde bir suçtan bahsedilmesi uygun olur. Fail, suçu işlerken devamlılık arz eden eylemlerle bunu gerçekleştiriyorsa ve hareketleri de ani ve kesik nitelikte değilse basit cinsel istismar suçundan söz edilebilir.
Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaşını tamamlamamış olan ya da tamamlamış olsa bile eylemin hukuki manasını ve sonuçlarını idrak kabiliyeti gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleşen cinsel davranışların her türlüsü cinsel istismar olarak adlandırılmaktadır.
Ayrıca çocuklara karşı hile, cebir ve tehdit kullanılarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar da cinsel istismar suçu kapsamında yer alır. Bu suça ceza verilirken kanun uyarınca çocuğun yaşı dikkate alınır. Kanun çocuğu yaşına göre sınıflandırır. Bu kapsamda da 18 yaşın altında olan çocuklar için bir gruplandırma söz konusu olmaktadır. 0-12, 12-15, 15-18 yaş aralığı bu sınıflandırmayı ifade eder.
Nitelikli Cinsel İstismar Suçu Cezası
Cinsel istismar suçu basit veya nitelikli olarak işlenebilir. Suçu nitelikli hale getiren durumlar da birbirinden farklıdır. Suç, birden fazla kişiyle işlendiğinde verilen cezada artışa gidilir ve bu durum suçun nitelikli hale geldiğinin bir göstergesidir.
Mağdur 12 yaşın altında ise suç nitelikli işlenmiş demektir. Fail, insanların toplu olarak bulunduğu alanların yarattığı kolaylıktan yararlanmış ise, kamu görevinin sağladığı kolaylıklardan yararlanmış ise ve cebir ya da tehdit kullanarak bu suçu işlediğinde nitelikli hallerden ceza alır.
Ayrıca üvey anne-baba-evlat-kardeş tarafından işlenen cinsel istismar suçu nitelikli olarak işlenmiş demektir. Vasi, öğretici, eğitici, bakıcı ya da koruyucu aile tarafından işlenmiş olan bir cinsel istismar suçunda da nitelikli haller oluşmuş demektir.
Suç nitelikli olarak işlenmiş ise 16 yıldan az ceza verilmez. Nitelikli haller vuku bulmuş ise ve TCK 103/3 maddesi kapsamında a-b-c-d-e bentlerinde yer verilen koşullar ortaya çıktığında verilen ceza yarı oranda artmaktadır.
Cinsel İstismar Suçu Cezayı Azaltan Nedenler
Cinsel istismar suçu TCK 103 uyarınca çocuklara karşı işlendiğinde verilen cezaları açıklar. Bazı hallerde ise cezayı azaltan nedenlerin varlığı ortaya çıkar. Cinsel istismar suçu cezayı azaltan nedenler şunlardır:
Fail, 12 yaşın altında ise bu suçu işlediğinde ceza verilmemektedir. Fail, 12-15 yaş aralığında ise ve suçun hukuki anlamı ile neticelerini idrak kabiliyeti gelişmemiş ise ceza verilmemekle beraber güvenlik tedbirlerine başvurulmaktadır.
Fail, çocuğun yaşı konusunda yanılmış ise somut olay incelenir ve bu durumda kendisine ceza verilmeyebilir. Çocuk 15 yaşını tamamlamadığı halde tamamlamış gibi göründüğünde ve rıza göstermiş ise aynı zamanda çocuğun da şikayetçi olmaması kaydı ile faile ceza verilmeyebilir.
Fail, akıl hastası ise ve raporu varsa ceza almaz. Bu durumda faile güvenlik tedbirleri uygulanır. Akıl geriliğinin söz konusu olması halinde ise faile ceza indirimi uygulanabilir.
Cinsel İstismar Suçunda Adli Para Cezasına Çevrilme ve Erteleme
Adli para cezası tek başına veya hapis cezası ile uygulanabilen bir yaptırımdır. Adli para cezasına çevrilme koşullarının olduğu suçlarda hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Cinsel istismar suçu ağır hapis cezalarına konu olan suçlardan biridir.
Bu suça verilen hapis cezası miktar bakımından adli para cezasına çevrilmeye müsait değildir. Bu sebeple de cinsel istismar suçu adli para cezasına çevrilemez. Ancak ceza alt sınırdan verilmiş ise ve cezayı hafifleten sebepler bir arada bulunuyorsa bu durumda adli para cezasına çevrilme mümkün olabilmektedir.
Bir suç için hükmolunan cezanın ceza infaz kurumundan çekilmesi yerine bundan şartlı olarak vaz geçilirse erteleme hükümlerinden yararlanılmış demektir. Ceza ertelemesi söz konusu olduğunda verilen hapis cezası belirli şartlar dahilinde infaz edilir. Çocuğun cinsel istismarı suçu için verilen hapis cezaları miktar açısından erteleme hükümlerinin uygulanması için müsait değildir.
Cinsel İstismar Suçu HAGB Kararları
Cinsel istismar suçu HAGB kararları bakımından da uygun bir suç tipi değildir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verileceği zaman hükmolunan ceza miktarının önemi vardır. Çocukların cinsel istismarı suçunda verilen cezalar yüksektir. Bu sebeple de HAGB kararı verilebilmesi için uygun değildir.
HAGB kararı verildiğinde sanık hakkında hükmolunan ceza belirli bir denetim süresi içindeyken sonuç doğurmayacak şekilde sonlanır. Bunun için sanığın belirli koşulları sağlaması gerekir. Denetim süresindeyken koşulları yerine getiren sanık hakkında verilen ceza kararı sonuç doğurmayacak biçimde ortamdan kalkar. Bu suç için HAGB kararı verilemez.
Cinsel İstismar Suçu Soruşturma ve Kovuşturma
Cinsel istismar suçu şikayete tabi olmayan bir suç tipidir. Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçu için savcılık olayı haber aldığında kendiliğinden soruşturma başlatır. Savcılık delilleri topladığında yeterli suç şüphesi oluşturacak nitelikte delil elde etmiş ise iddianame hazırlayarak kamu davasını açar.
Kamu davası açıldıktan sonra da savcılık iddia makamı sıfatına haiz olarak dava sonuna kadar konunun takipçisi olur. Savcılık kamunun temsilcisi olarak bu davalarda görev yapar. Bazı suçlar çeşitli biçimlerde toplumu doğrudan veya dolaylı yollardan etkiler.
Devlet toplumu olumsuz yönde etkileme gücüne sahip olan suçlarla ilgili olarak hukuki süreci Cumhuriyet Savcısı vasıtası ile takip eder. Bu nedenle de kamunun temsilcisi olarak savcılık makamını kendi adına yetkilendirmektedir.
Çocuklara karşı işlenmiş olan cinsel istismar suçu için Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir. Ağır Ceza Mahkemeleri en ağır hapis cezalarının verildiği mahkemelerdir. Suç işlendiği sırada mağdur 18 yaşından küçük ise beyanları alınırken uzman bir psikolog ya da psikiyatr nezaretinde olması gerekir. Bu görevliler bilirkişi sıfatı ile hareket eder.
Çocukların cinsel istismarı suçunda mağdur beyanları en önemli deliller arasında yer alır. Bu sebeple de mağdur beyanlarının soruşturma ve kovuşturmanın seyrini etkileme gücünün göz ardı edilmemesi gerekir.
Cinsel İstismar Suçu Şikayet Süresi
Bu suç tipinde suçu işleyen failin çocuk olması ve suçun da sarkıntılık seviyesinde kalması durumunda şikayet geçerlidir. Bunun dışındaki hallerde şikayet koşulu aranmaz. Şikayet koşullarının oluştuğu durumda ise suçun mağduru veya velisinin şikayeti gerçekleştirmiş olması gerekir.
Bu durumda şikayet süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Şikayet gerçekleştirildikten sonra soruşturma ya da kovuşturma evresine geçilmiş ise ve şikayet sahibi bu hakkını kullanmaktan vaz geçerse tekrar aynı suça istinaden şikayet hakkını kullanamaz. Tekrar şikayet etmek istediğinde başka bir nedenle şikayet gerçekleştirmelidir.
Cinsel İstismar Suçu Uzlaşma ve Zamanaşımı
Cinsel istismar suçu zamanaşımı değerlendirilirken suçla ilgili daha ağır cezaların verildiği nitelikli hallerin göz önünde bulundurulması zorunludur. Suç için kanunda hangi cezalar öngörülmüş ise yukarı sınırı dikkate alınarak zamanaşımı belirlenir.
Seçimlik hareketli suçlarda ceza gerektiren hallerde hapis cezası dikkate alınarak zamanaşımı belirlenir. Aynı fiil sebebi ile yargılama gerekiyorsa ve mahkeme talebi kabul etmişse kabul tarihi dikkate alınır ve fiile yönelik zamanaşımı süresi işlemeye başlatılır.
Tamamlanmış olan suçlarda zamanaşımı suçun işlendiği günden itibaren başlar. Suç teşebbüs halinde kalmış ise son hareket hangi gün yapılmış ise o günden itibaren zamanaşımı süresi başlar. Kesintisiz olarak işlenmiş suçlarda kesintinin gerçekleştiği tarih zamanaşımı süresinin başlangıcıdır. Zincirleme olarak işlenen suçlarda ise son suçun işlendiği gün zamanaşımı süresi başlangıcı kabul edilmektedir.
Suç çocuğun üstsoyu tarafından işlenmiş ise veya bunlar üzerinde nüfuz ve hüküm sahibi olan kişilerce gerçekleştirildiğinde çocuk 18 yaşını bitirdiği gün zamanaşımı süresi işlemeye başlamaktadır.
Dava zamanaşımı uygulanmayan haller ise şunlardır:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş cinsel istismar suçu yurt dışında işlenmiş ise.
- Müebbet hapis cezası verilen cinsel istismar suçunun yurt dışında işlenmesi durumunda.
- Yurt dışında işlenen cinsel istismar suçuna 10 yıldan fazla hapis cezası verilmiş ise.
- Basit cinsel istismar suçunda 12-15 yaş aralığındaki sanıklar için dava zamanaşımı süresi 7 yıl 6 aydır. 11 yıl 3 ay ise olağanüstü dava zamanaşımı süresidir.
- Sanık 18 yaşından büyükse basit cinsel istismar suçunda 15 yıl dava zamanaşımı süresi bulunurken olağanüstü dava zamanaşımı süresi 22 yıl 6 ay olarak belirlenmiştir.
- Suç işlendiği tarihte sanık 15-18 yaş aralığında ise 10 yıl dava zamanaşımı süresi bulunur. Olağanüstü dava zamanaşımı süresi 15 yıl olarak tespit edilmiştir.
Nitelikli hallere göre belirlenmiş olan dava zamanaşımı süreleri şu şekilde sıralanabilir:
- Suç işlendiğinde 18 yaşından büyük olan sanıklar söz konusu olduğunda dava zamanaşımı süresi 20 yıl olağanüstü dava zamanaşımı süresi 30 yıl şekilde uygulanır.
- Suç işlendiği tarihte 12-15 yaş aralığında olan sanıklara uygulanan dava zamanaşımı süresi 10 yıl olurken olağanüstü dava zamanaşımı süresi için 15 yıl geçerli kabul edilir.
- Suçun işlendiği tarihte 15-18 yaş arasında olan sanıklara 13 yıl 4 ay olağan dava zamanaşımı süresi uygulanır. Olağanüstü dava zamanaşımı süresi olarak da 20 yıl öngörülür.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis gerektiren durumlarda ise uygulanan zamanaşımı süreleri şu şekildedir:
- Sanık suç tarihinde 18 yaşından büyükse dava zamanaşımı süresi 30 yıl olağanüstü dava zamanaşımı süresi 45 yıl olarak uygulanmaktadır.
- 12-15 yaş aralığında olan sanık 15 yıl dava zamanaşımı süresine tabi olurken 22 yıl 6 ay olağanüstü dava zamanaşımı süresi geçerlidir.
- Suç işlendiğinde 15-18 yaş arasında olan sanıklara uygulanan zamanaşımı süresi 20 yıldır. 30 yıl da olağanüstü dava zamanaşımı süresi geçerlidir.
- Cinsel istismar suçu işlendiği takdirde uzlaşma hükümleri geçerli olmaz. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda uzlaşma uygulanmaz.
Cinsel İstismar Suçu Görevli Mahkeme
TCK 103/1-2 uyarınca cinsel istismar suçu için öngörülen cezanın üst sınırı dikkate alınarak görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olur. TCK 103/1 kapsamında suç sarkıntılık seviyesinde kalmış ise basit cinsel istismar suçu nedeni ile öngörülen ceza üst sınırı dikkate alınarak Asliye Ceza Mahkemesi görevli olur.
Sıkça Sorulan Sorular
-
Cinsel İstismar Suçu Hangi Mahkemede Görülür?
Cinsel istismara ilişkin dosyaları incelemek ve karara bağlamakla görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir.
-
Sarkıntılık Aşamasında Kalan Cinsel İstismar Suçunun Cezası Nedir?
Suçun bu hali için üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası düzenlenmiştir.
-
12 Yaşından Küçüklere Yönelik Cinsel İstismarın Cezası Nedir?
12 yaşından küçük birine yönelik cinsel istismar suçu işlenmesi halinde faile verilecek cezanın 10 yıldan az olması mümkün değildir.