Müddetname Nedir? Ve Nasıl İtiraz Edilir?

5275 sayılı Kanunu’nun 20/4 maddesinde müddetnamenin tanımı yapılmıştır. Hükme göre belgede, hükümlü kişinin ceza infaz kurumuna girdiği tarih, bırakıldığı tarih, ceza müddeti ve infaz edilen cezanın hangi hükümle ilişkili olduğunu bildiren belgedir. Hüküm giyen kişi ceza infaz kurumuna alınır iken bu belirtilen koşullara uygun olarak hazırlanan belgenin hükümlü kişiye tebliği gereklidir. Müddetnamede şu bilgiler bulunmalıdır;

  • Hükümlü kişinin kimlik bilgileri,
  • Müddetnameye konu olan cezanın tarihi, karar ve esas numarası,
  • Ceza toplanmışsa, toplama kararını veren infaz hâkimliğinin hangisi tarafından verildiği, kararın numarası ve tarihi, 
  • İlama konu suç ve kanun maddeleri,
  • Hangi infaz kanununun uygulandığı,
  • Ceza infaz kurumuna giriş, koşullu salıverilme, hak ederek tahliye tarihi, mahsup ve tutukluluk bilgileri

Müddetname belgesinde bulunması gerekli olan zorunlu unsurlar bunlardır. İnfaz kurumlarında, hükümlünün geçireceği sürenin hesaplanmasında kişisel özgürlüğü sınırlayan tüm durumlar hüküm alan kişinin cezasından mahsup edilmektedir. Müddetname hesaplanırken hangi kanunun maddesi uygulanması gerektiğinin belirlenmesi esas alınan unsurlar ilamda yer alan “Suç Tarihi” ve “Suç Türü”dür. Suç tarihinde ve suç tarihi sonrasında yürürlüğe giren infaz kanunlarındaki değişimler göz önünde bulundurularak infaz kanunları ayrı ayrı ve bir bütün olarak değerlendirilmesiyle müddetname hazırlanmalıdır. Karma bir çalışma hazırlanmamaktadır. Bu konunun yasal olarak ifadesi, 5237 sayılı Kanunun 7/3. Maddesinde ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. Maddesi ve Yargıtay Ceza Kurulu’nun 25/05/1999 tarihli 133/142 sayılı kararında bildirilmiştir. Sonuç olarak yapılan müddetnameleri karşılaştırıp, hangi durum hükümlünün lehineyse, o müddetname hükümlüye uygulanmaktadır. Suçun işlenme tarihinden sonra dikkat edilmesi geren başka bir unsurda, ilamda yer alan suç ve uygulamaya koyulacak kanun maddesidir. Müddetname hazırlanırken dikkat edilecek unsurlar şöyledir;

  • Suç türleri,
  • Suç tarihinde ve sonrasında konun maddelerinin aleyhe veya lehe değerlendirilmesi,
  • Hükümlü bulunan kişinin suçu işlediği zamanki yaşı,
  • Gözaltında ve tutuklulukta geçirilen süre,
  • Uygulanan kanun maddeleri mükerrir ya da ikinci mükerrir, 
  • Koşullu salıvermeden geri alınan ceza

Unsurlarına yer verilmelidir.

Müddetname Hesaplaması

Suç tarihi, müddetname hazırlanırken dikkate alınmaktadır. Suçun tarihine dikkat edilerek, sonrasında yürürlüğe girmiş infaz kanunları da göz önüne alınarak, infaz yasaları ayrı ayrı ve bir bütün halinde hazırlanan müddetname uygulanmalıdır. Karma uygulama ile hazırlanmamaktadır ve uygulanan müddetnameler hükümlünün lehine olacak şekilde uygulanmaktadır. Hükümlü lehine müddetname hesaplaması yapılmasının yasal ifadesi;

  1. 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi.
  2. 5237 sayılı Kanun’un 7/3. maddesi,
  3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.05.1999 tarih 133 esas ve 142 sayılı kararıdır.

Karara göre “Önceki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunlar ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanmalı, hangisi hükümlünün lehine ise o yasa uygulanmalıdır.” Türk Ceza Kanunu’nun 7/3.maddesinde ifade edilen süre açısından kanunların uygulanma biçimi “Müddetname hesaplaması” bakımından da geçerlidir. 5237 sayılı TCK’nın 7/3 maddesinde “İnfaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır” şeklinde geçmektedir. 29.06.2005 tarihli 5377 sayılı Kanun’un 2. Maddesinde bu maddeye “Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç” cümlesi eklenmiştir. Bu durumda “şartla tahliye (koşullu salıverilme) hariç”, “infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır” şartı getirilmiştir. 

Müddetnameye Nasıl İtiraz Edilir?

Müddetnamedeki bilgilerin hatalı olduğu ya da müddetnamenin yanlış hesaplandığı düşünülür ise 5275 sayını kanunun 98. Maddesine göre kararı veren ceza mahkemesine dilekçeyle itirazda bulunulabilmektedir. İtirazı infaza dair hükümlünün avukatı, hükümlünün kendisi ya da savcı yapabilmektedir. Hükümlü bulunan kişinin müddetnameye dair itirazına ret cevabı verilirse, hükümlü bu karara da itiraz edebilmektedir. Mahkeme ya da hakim itirazı haklı bulup kararın düzeltilmesini isteyebilir veya üç gün içerisinde itiraz merciine yönlendirebilmektedir. Bu merciinin vermiş olduğu karar kesindir ve bu karara karşı bir itirazda bulunulamaz. Müddetnameye hükümlü tarafından yapılan itiraz, hükmü veren mahkeme tarafından reddedilir ise Ceza Mahkemesi Kanunu 268.maddesine göre yedi gün içerisinde itiraz edilebilmektedir. İtiraz başvurusunun üzerine itiraz mercii tarafından verilecek karar kesin karardır. Ceza Mahkemesi Kanunu 309.maddesi dahilinde kanun yararına bozulma yoluna başvuru yapılabilmektedir.

Müddetnamede Mahsup

Müddetnamede mahsup, hükmün kesinleşmesinden önce kişisel özgürlüğün kısıtlanması sonucunda doğan tüm durumlar nedeniyle geçirilen sürelerin hapis cezasından düşülmesidir. Türk Ceza Hukukunda mahsup, yalnızca davası görülen durumlardaki özgürlüğü sınırlayıcı yaptırımları değil var ise daha önce görülen davalar nedeniyle özgürlüğü sınırlayıcı tüm fiillerin hapis cezasından indirilmesiyle hesaplanmaktadır. Tutukluluk ve gözaltında geçirilmiş olan süre mahsup edilmiş özgürlük sınırlayıcı hallere bir örnek teşkil etmektedir. Ancak bu durum 15 yaşını doldurmayan kişiler için farklılık göstermektedir. 15 yaş altı kişilerde tutukluluk ve gözaltında geçen bir günlük hapis cezası süresinden iki gün düşülerek hesaplanmaktadır. Bu durumda buradaki kanun koyucu 15 yaş altındaki kişilerin lehine düzenlemeler yapmayı tercih etmektedir. Konuttan çıkmama biçimindeki adlı kontrol şartına tabi olan bireyler ise konutta bulundukları iki gün cezanın bir güne indirilerek hesaplanmaktadır. Alkol bağımlıları ve uyuşturucu bağımlıları hastanede tedavi nedeniyle bir süre tutulmaktadır. Bu uygulama bağımlı bireylerin iyileşmelerine ve mahkumiyet esnasında çevresindekilere ve kendisine zarar vermelerini engellemek için alınan bir önlemdir. Bağımlı mahkumların hastanedeki geçirdikleri bir gün hapis cezasından mahsup edilmektedir. 

Bir davada gözaltı ve tutuklama süresinin daha sonra diğer davalardaki hapis cezalarından mahsup edilebilmesi için ilk davada gözaltı ve tutuklulukta geçirilmiş sürenin alınan hapis cezasından daha fazla olması gerekmektedir. Gözaltında ve tutuklulukta geçirilen fazla süre daha sonra görülen davada yatacağı hapis cezasından böyle düşürülebilmektedir. Böylelikle mahkuma verilen iki farklı hapis cezalarının toplamından fazla ceza infaz kurumunda kalmış olmayacaktır.

Beraat kararı alınan dosyalarda tutuklu kalınmış süre daha sonra yapılan davalardan mahsup edilebilmesi koşula bağlanmıştır. Bu koşul beraat kararı ikinci suçun işlenmesiyle kesinleşmesidir. Aksi durumda mahsubun şartları sağlanmamış olarak kabul edilmektedir. Mahkumiyeti hüküm olunmuş eylemin suç kapsamından çıkması ya da hapis cezasının azaltılması sonucunda mahkumiyeti bitmiş bireyin fazladan hapiste kaldığı süre sonra görülecek davalarda mahsup konusu olmamaktadır. Bunun nedeni daha sonrasında çıkacak lehe yasa öncesi tutuklanmayı haksız tutuklanma haline getirmeyecektir. Savcılık tarafından bazı durumlarda hazırlanmış müddetnamelere itiraz edilmesi mümkün kılınmıştır.

Sıkça Sorulan Sorular

Müddetname Geldikten Sonra Süreç Nasıl İşler?

Müddetnamenin gelmesinden sonra cezaevinde bulunan kişiye cezaevi tarafınca tebliğ edilir.

Müddetnameye Nasıl Ulaşılmaktadır?

Müddetnameyi onaylayan savcıdan ya da ilamat infaz bürosundan temin edilebilmektedir.

Müddetname Neden Geç Gelebilir?

Müddetnameyi hazırlamadan önce, öncesinde alınan mahkumiyet hükümlerine içtima gönderilerek hesaplanmanın yapılması istenmektedir. Bunun ile beraber sürecin uzaması muhtemeldir.

Müddetnameye Nasıl İtiraz Edilebilir?

Müddetnamedeki bilgilerin yanlış olduğu ya da müddetnamenin yanlış hesaplandığı düşünülüyor ise 5275 sayılı kanunun 98.maddesine göre kararı veren ceza mahkemesine dilekçeyle itirazda bulunulabilir. Bu itirazı hükümlünün avukatı, bizzat kendisi ya da infaza ilişkin savcı yapabilir.

Başa dön tuşu
İletişim