Masumiyet Karinesi ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Masumiyet Karinesi ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, ceza muhakemesinde ispat konusu olan bir olayın kesin olarak aydınlatılması ya da aydınlatılamaması durumunda ise ortaya atılan şüphenin sanık lehine yorumlanmasını ifade eden bir ilkedir. Bir kişinin üzerine atılmış suçun varlığı onun kesin olarak suçlu olduğunu ispatlamaz. Kişinin suçlu olduğuna dair mahkeme tarafından karar verilinceye kadar olan süreçte kişinin masum kabul edilmesi temel bir hukuk kuralıdır.

Suçluluk ancak, somut, kesin, maddi delillerle ortaya konabilir. Buna göre bir şüpheden bahsediliyorsa, bunun yargılama makamlarınca giderilmesi gerekir. Şüphenin giderilemediği hallerde ise bu durumun mutlaka sanık lehine yorumlanması gerekir.

Masumiyet Karinesi Nedir?

Demokratik hukuk devletinde ilkeler olmazsa olmazlardır. Bu bağlamda ceza yargılamasında uyulması gereken bazı ilkeler vardır. “Masumiyet karinesi” de bu ilkeler içinde yer alır. “Karine” sözcük anlamı olarak, varlığı bilinen olgudan varlığı bilinmeyen olgunun çıkarılmasıdır. Masumiyet karinesi, kişinin suçluluğunun “kesinleşmiş yargı kararı ile” tespit edilmesine kadar masum sayılacağını ifade eder. Suç işlediği iddia edilen kişilerin, Masumiyet karinesi ile devlet ve toplum nezdinde suçlu görülmesini engellemek amaçlanır. Bu ilke, adil yargılanma hakkını temel alır. Masumiyet karinesine “suçsuzluk karinesi” adı da verilir.

Suçsuzluk karinesi, bir suç sebebi ile kovuşturmada olan kişinin, suçluluğu mahkeme kararı ile sabit olmadığı müddetçe suçlu sayılmamasını söyler. Masumiyet karinesi 3 ilk defa ve açık bir şekilde 1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 9. maddesinde “Her insan, suçlu olduğu bildirilinceye kadar suçsuz sayılacağından, onun tutulması gerekli görüldüğü zaman, kendisini elde tutmak için gereken sıkılıktan artık bir sertlik yasayla ciddi biçimde cezalandırılmalıdır” olarak yerini almıştır.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Yargılama Sürecinin Hangi Aşamasında Uygulanır?

Yargıtay kararlarına göre şüpheden sanık yararlanır ilkesi ve masumiyet karinesi; ceza davasında sanığın cezasına karar verilebilmesinde dikkate alınması gereken herhangi bir duruma ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesi sürecidir. Haksız tahrik uygulamasında ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilememesinde şüpheden sanık yararlanması bir örnek olarak verilebilir. Masumiyet karinesin gereği sanık hakkında haksız tahrik nedeni ile ceza indirimi yapılır. Masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi yargılama sürecinin bazı aşamalarında uygulanabilir. Bunlar;

Soruşturma Aşaması; savcılığın yürüttüğü soruşturma aşamasında şüpheden sanık yararlanır ilkesi uygulanamaz. Soruşturma evresi tamamlanmasının ardından toplanan deliller, suçun işlendiğine kesin kanıt oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. Bu iddianameye göre soruşturma aşamasında kesin ve açık bir ispata gereke duyulmaz. İddianamenin düzenlenmesi için suçun işlendiğine dair “yeterli şüphe” bulunması yeterli bulunur. Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresinin tamamlanmasıyla kamu davasının açılmasına yeterli oranda şüphe teşkil edecek delil elde edilememesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin soruşturma aşamasında uygulanma alanı bulunmaz. 

Kovuşturma Aşaması; şüpheden sanık yararlanır ilkesi, sübuta ilişkin bir ilkedir. Dolayısı ile ceza mahkemesi tarafından yargılamanın hüküm verme aşamasında uygulanır. Mahkeme, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirir. Suçun işlenip işlenmediği, eğer suç işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ile ilgili uçun gerçekleştirilme şekli konusunda hüküm kurar. Mahkemenin hüküm kurma aşamasında, sanığın mahkumiyetine ilişkin kesin ve açık bir ispat olmaması halinde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanık yararına yorum yapılır. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, yerel mahkeme tarafından hüküm aşamasında uygulanabilir. Aynı zamanda istinaf mahkemesi ya da Yargıtay da ilkeyi istinaf ya da temyiz denetimi aşamasında uygulayabilir.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Hangi Alanlarda Uygulama Bulur?

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi maddi sorunlar için geliştirilmiş hukuki bir ilkedir. Bu bağlamda suçu oluşturan eylemin sanık tarafından işlenip işlenmediği önemlidir. Eğer sanık tarafından suç işlenmişse ne şekilde işlendiğine ve uygulanacak muhakeme şartlarına dair masumiyet karinesi uygulanabilir. İşlenen suçun manevi unsurunun belirlenmesinde de bu ilke uygulama alanı bulur. Sanığın öldürme kastı sebebi ile yürütülen yargılamada bu durum ispat edilemezse suçun kasten işlenmesinden dolayı bahisle hüküm kurulamaz.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Hangi Alanlarda Uygulanmaz?

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, ispata elverişli olmayan alanların uygulama konusu değildir. Bu alanın başında hukuksal sorunlar gelir. Her hukuksal sorunun tek bir doğru yorumu vardır. Burada önemli olan sanığın aleyhine olsa bile bu doğru yorumu bulmaktır. Sanığın işlediği suçta, hırsızlık suçuyla mı yoksa güveni kötüye kullanma suçuyla mı yargılandığı konusunda duraksama bulunuyorsa sanığın lehine olan suçun işlendiğinin kabul edilmesinin mümkün olmaması buna örnek olarak verilebilir.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Hangi Mahkeme Tarafından Yürütülür?

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, sübuta ilişkin bir ilkedir. Dolayısı ile yargılamanın hüküm verme aşamasında ceza mahkemesi tarafından uygulanan bir ilkedir. Bu sürecin başvuru ve takip sürecinde mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır. Ceza hukuku avukatı ile yürütülecek başvuru ve takip süreci hataya mahal vermeyecek şekilde ilerler.

Cumhuriyet Savcısı Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesini Gözetir Mi?

Ceza Muhakemesi Kanununa göre, ceza muhakemesinin başlayabilmesi için bir suçun işlendiği izlenimi veren bir durumun varlığından bahsedilmelidir. Mahkeme olayın araştırılması için soruşturma başlatır. Başlatılan bu soruşturmanın neticesine göre toplanan deliller suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bildirmiyorsa, şüpheli hakkında iddianame düzenlenir. İddianamenin hazırlanmasında olayın maddi ya da hukuki açıdan tam bir netliğe ulaşması, ortaya çıkan şüphenin tam olarak yenilmesi koşuluna bakılmaz. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı tarafından uygulanmaz.

Sıkça Sorulan Sorular

Masumiyet karinesi nedir?

Masumiyet karinesi, şüpheli ya da sanığın hakkında alınacak karar netleşinceye kadar suçlu muamelesi görmemesini ifade eder. Bu ilke ile hüküm kesinleşinceye kadar kişi, kamuoyuna suçlu olarak lanse edilmez. 

Masumiyet karinesi hak olarak mı görülür?

Masumiyet karinesi hem anayasa hem de Türk Ceza Kanunu’nda bir haktır. Bu hak mutlak suretle korunmalıdır.

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi çerçevesinde avukat şart mı?

Şüpheli ya da sanığın hakkındaki karar netleşinceye kadar suçlu muamelesi görmemesini sağlayan bu ilke kararının alınması sürecinde ceza hukuku avukatı ile çalışılması tavsiye edilir.

Başa dön tuşu
İletişim