Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu ve Cezası

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu oluşması için bir kimseye ait kişisel veri niteliğine haiz olan herhangi bir bilginin yasaya aykırı olarak kaydedilmiş olması gerekir. Kişisel verileri kaydedilen kişinin kimliği belli olabileceği gibi belirlenebilir olması da suçun oluşması için yeterlidir. Ayrıca kaydedilen bu verilerin sır olması da zorunlu değildir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu TCK m. 135’te şu şekilde düzenlenmiştir:

“(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu söz konusu olduğunda bu işlem yasaya aykırı olarak gerçekleştirilmiş ise cezalandırılır. Kişisel veri olarak adlandırılan bilgiler herkesin bilmediği ve kolay bir biçimde ulaşılıp bulunması mümkün olmayan verilerdir.

Kişinin sınırlı çevresi tarafından bilinen bu veriler onun kimliğini belirleyen ya da belirlenebilir hale getiren bilgilerden oluşur. Bu verilerin hukuka uymayan biçimde kayıt altına alınması yasa gereği cezalandırılır.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu kişi hayatının özel alanına giren değerleri koruyan özel norm niteliğine haiz bir suçtur. Bazı suçlarla karıştırılması önemli bir özelliğidir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, kişisel verileri ele geçirme-yayma ya da başkasına verme suçu gibi suçlarla karıştırılabilen kişisel verilerin kaydedilmesi suçu bir takım özelliklere sahiptir.

Bir kimsenin resimleri çıplak şekilde çekilip kaydedilmiş ise bu görseller kişisel veri olarak değerlendirilmez. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna konu olabilecek bu hukuka aykırı fiil, kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan ayrılır. Kişisel veriler kişiye özel bilgilerden oluşur.

Hukuka uygun olmayan yollardan elde edilen kişisel verilerin sır olmak zorunda olmaması önemli bir özelliğidir. Bu verileri kişi sınırlı çevresi ile paylaşmış olabilir. Kişisel veriler herkesin kolay bir şekilde ulaşamayacağı ve bilinmesi de mümkün olmayan bilgilerdir.

Kişisel Veriler Nelerdir?

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel verilerin neler olduğuna dair gerekli açıklamalar yapılmaktadır. Bir kimsenin kimliğinin belli ya da belirlenebilir olması ve kişinin de gerçek kişi olması halinde kendisine ait her tür bilgi kişisel veri olarak kabul edilmektedir.

Kişinin T.C kimlik numarası, adli sicil kaydı, e-posta adresi, doğum tarihi ve yeri, ad-soyadı bilgileri, ana-baba adı gibi bilgiler kişisel veri kapsamında yer alır. Kişinin eğitim bilgileri, banka hesap numarası, medeni durumu, parmak izi, mesleki bilgileri, telefon numarası ya da kan grubu gibi bilgiler de kişisel veri olarak değerlendirilir.

Kişisel veriler ile kişinin toplumda yer alan diğer bireylerden ayrılan özellikleri anlaşılır. Bunun yanı sıra herkesin bildiği ya da kolaylıkla ulaşılabilen kişisel bilgiler Yargıtay tarafından kişisel veri olarak değerlendirilmemektedir.

Kişisel veriler hukuka uygun şekilde elde edildiğinde özel kanunlar vasıtası ile tayin edilmiş olan süreler dolduğunda imha edilmeleri gerekmektedir. Bu süre sonunda yok edilmeyen kişisel veriler sebebi ile ortaya çıkan suç kişisel verilerin yok edilmemesi olarak değerlendirilmektedir.

Kişisel verilerin kategorize edilmesi söz konusu olduğunda aşağıdaki sıralama söz konusu olur:

  • Yaşam biçimini ifade eden kişisel veriler,
  • Ekonomik ve finansal nitelikteki kişisel veriler,
  • Bilişim alanına giren kişisel veriler,
  • Sağlık konusunu içeren kişisel veriler,
  • Politik tercihleri ifade eden kişisel veriler.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunda Şikayet Süresi

Özel hayata karşı işlenen suçlar arasında yer alan kişisel verilerin kaydedilmesi suçu söz konusu ise şikayet şartı aranmamaktadır. Savcılık şikayete tabi olmayan suçlar söz konusu ise olayı haber aldığında re ’sen harekete geçer.

Savcılığın olayı haber alır almaz kendiliğinden soruşturma başlatması ile yeterli suça yönelik şüphe içeren delil tespit edildiğinde bir iddianame hazırlanarak dava açılmaktadır. Kamu davası niteliğine haiz olan bu dava kapsamında kişisel verilerin kaydedilmesi suçu sebebi ile yargılama yapılır.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu şikayet süresi yoktur. Bu suç için dava zamanaşımı süresi içerisinde iken herhangi bir zamanda dava açılabilmektedir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Dava Zamanaşımı

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçunda şikayet şartı aranmadığı için dava zamanaşımı süresi içindeyken hareket edilmesi gerekir. Suç işlendiği takdirde dava zamanaşımı süresi devam ederken savcılık soruşturma başlatabilir.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır. Suçun işlenmesinin ardından 8 yıl geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir. Bu nedenle dava zamanaşımı gibi hukuki sürelere dikkat edilmesi hak kayıplarının engellenebilmesi açısından önem taşır.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Cezası TCK135

Türk Ceza Kanunu 135. Madde kapsamında kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi durumunda ceza öngörülür. Bu durumda verilecek cezalar 1-3 yıl aralığında farklı sürelerde hapis cezası olabilir. Netice itibariyle hapis cezası yaptırımı gibi hürriyeti kısıtlayıcı cezalar öngörüldüğü için bu alanda tecrübeli bir ceza avukatı yardımı almak önemli yararlar sağlayabilir.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu cezayı artıran haller söz konusu ise bu defa verilen cezalarda yarı nispette artıştan söz edilmesi gerekir. Bu suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi verilen cezanın artmasına yol açar. Ayrıca belirli bir mesleğin ya da sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanılması durumunda da ceza artışı gündeme gelmektedir.

Buna ilaveten kişiye ait felsefi, ya da siyasi görüşleri kişisel veri olarak hukuka aykırı biçimde  kaydeden de suç işlemiş olur. Kişilerin ahlaki eğilimleri, sendikal çalışmaları, cinsel yaşamları, ırki kökleri, sağlık durumları hakkındaki bilgiler de hukuka aykırı şekilde kaydedilmiş ise ve kişisel veri olarak bu kayıtlar alındığı takdirde suç işlenmiş olacağından ceza verilir. Bu tür bir durumda işlenen suça öngörülen hapis cezası da 1-3 yıl aralığında değişen sürelerde hapis cezası olmaktadır.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Cezayı Artıran Haller

TCK 137. Madde uyarınca kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu işleyen kişi bazı koşulların varlığı söz konusu ise yarı oranda daha fazla ceza ile karşılaşabilir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu cezayı artıran haller vuku bulduğu takdirde verilecek cezada yarı miktarda artış olur.

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu cezayı artıran durumlar söz konusu olduğunda suçu işleyen kişide bazı özellikler aranır. Suç işleyenin taşıması gereken bu vasıflar ise aşağıdaki gibi sıralanır:

  • Bu suç bir kamu görevlisince işlendiğinde ceza artışı olur.
  • Kamu görevlisi tarafından işlenen suçun görevi kötüye kullanmak sureti ile işlenmesi gerekir. Kamu görevlisi kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanmış olmalıdır.
  • Belirli bir mesleğin sağladığı kolaylıktan yararlanarak bu suçu işleyen kişiye verilen ceza yarı oranda artar.
  • Belirli bir sanatın sağlayacağı kolaylık sebebi ile işlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçu için de ceza artışı söz konusudur.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu HAGB

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu HAGB kararı verilebilecek suç tipleri arasında yer almaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması anlamına gelen HAGB kararı için koşulların var olup olmadığına bakılır.

Sanık hakkında hükmedilecek cezanın belirli bir denetim süresine tabi olmak koşulu ile hüküm doğurmaması anlamına gelen HAGB kararı verildiği takdirde sanığın belirli koşulları yerine getirmesi zorunludur. Şartları sağlayan sanık için süre sonunda hakkında verilecek ceza kararının sonuç doğurmayacak biçimde ortadan kalkması söz konusu olmaktadır. Sanık koşulları yerine getirmediği takdirde hakkında hükmolunan cezanın açıklanması gündeme gelir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Adli Para Cezası

Bir suç işlendiğinde yasa gereği çeşitli yaptırımlar söz konusu olur. Adli para cezası ya da hapis cezası hukuka aykırı fiiller söz konusu ise verilebilecek cezalar arasındadır. Bazı suçlarda bu cezalar birlikte de uygulanabilmektedir.

Adli para cezasına çevrilme bazı koşullar sağlandığı takdirde birtakım suçlar için mümkün olabilen bir yaptırımdır. Kişisel verilerin ele geçirilmesi suçunda öngörülen hapis cezası miktarı bakımından adli para cezasına çevrilebilir.

Kişisel verilerin ele geçirilmesi suçu adli para cezası çevrilme mümkündür.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Ceza Ertelenmesi

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu ceza ertelenmesi mümkün olan suç tipleri arasında yer alır. Ceza ertelenmesi söz konusu olduğunda cezanın infazı cezaevinde yapılmaz. Cezanın cezaevinde yapılmasından koşullu olarak vaz geçilmesi anlamına gelen cezanın ertelenmesi hükümleri bu suç için uygulanabilir.

Sanık ceza ertelenmesi söz konusu olduğunda cezasını sosyal yaşamın içinde ve belirlenmiş olan denetim süresine tabi olmak koşulu ile çeker. Bu süreyi sanığın iyi halli olarak geçirmesi zorunludur. Ceza ertelemesi sayesinde sanığın toplumun içindeyken sosyal yaşama uyum sağlaması hedeflenir.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu Hakkında Yargıtay Kararı

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin, kişisel verilerin kaydedilmesi suçu hakkında vermiş olduğu 11.05.2022 tarihli kararı şöyledir:

“Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suçlar : Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaret

Hükümler : 1- Sanık … hakkında kişisel verilerin

kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

2- Sanık … hakkında kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından CMK’nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddi

3- Sanık … hakkında hakaret suçundan TCK’nın 125/1, 43/2, 62/1, 52/2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaret suçlarından sanık …’in beraatine ve kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanık … hakkındaki davaların reddine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından, hakaret suçundan sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık … müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

A) Sanık … hakkında kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;

Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemler, TCK’nın 135/1-2. madde ve fıkralarında kişisel verilerin kaydedilmesi, aynı Kanunun 136/1. madde ve fıkrasında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, 125/1. madde ve fıkrasında hakaret başlığı altında yaptırıma bağlanmış olup, TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince anılan suçların asli dava zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu, TCK’nın 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın asıl dava dosyasına ilişkin sorgu ve savunmasının alındığı 18.02.2011 tarihinden ve birleşen dava dosyasına ilişkin sorgu ve savunmasının alındığı 30.03.2012 tarihinden itibaren TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zaman aşımının temyiz inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından, CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar da bulunmadığından, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davaların TCK’nın 66/1-e ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince isteme aykırı olarak ayrı ayrı DÜŞMESİNE,

B) Sanık … hakkında kişisel verilerin kaydedilmesi ile verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından kurulan davanın reddine ilişkin hükümlere yönelik katılanlar vekilinin ve hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık … müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;

UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık …’in 29.01.2020 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık … hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Sıkça Sorulan Sorular

Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Kaydedilmesi Suçuna Ne Ceza Verilir?

Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçtur. Kişisel veriler kişinin toplumda diğer bireylerden ayrılan kendisine özel bilgilerini içerir. Bu verileri yasaya aykırı şekilde kaydeden kişilere 1-3 yıl aralığında hapis cezası verilir.

Kişisel Veriler Nelerdir?

Kişiye özel bilgiler kişisel veridir. Bu bilgiler herkesin kolayca ulaşamayacağı ya da herkes tarafından bilinmeyen türdedir. Herkesin bildiği ve kolay ulaşılan verileri Yargıtay kişisel veri olarak kabul etmez. Bir kimseye ait T.C kimlik numarası, ad-soyadı bilgileri, kan grubu, parmak izi,  doğum yılı, e-posta adresi, ana-baba ismi gibi bilgiler kişisel veri kapsamında yer alır.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunda Ceza Artışı Nedir?

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydeden kişi kamu görevlisi ise ve görevin kendisine verdiği yetkiyi kötüye kullanmak sureti ile bu suçu işlerse cezası yarı oranda artar. Ayrıca bir mesleğin sağlayacağı kolaylıktan yararlanılarak suç işlendiği takdirde de verilen ceza miktarı yarı nispette artmaktadır.

Başa dön tuşu
İletişim