Ceza Hukukunda Olası Kast ve Bilinçli Taksir Kavramları

Ceza hukukunda en çok tartışılan konular kast ile bilinçli taksir ayrımıdır. Her ikisinde de fail neticeyi öngörür. Olası kast ile bilinçli taksir arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizginin iyi belirlenememesi halinde birbirinden farklı yanlış kararlar ortaya çıkabilir.
Bu iki durumunda varlığından bahsedebilmek için tipikliğin maddi unsuru kısmında bir hareket bulunması gerekir. Bu hareket, ceza hukukuna konu olacak bir hareket olmalıdır. Aynı zamanda manevi unsur da gerçekleşmiş olmalıdır. İradi olmayan hareketlerde manevi unsuru araştırmaya gerek görülmez. Çünkü ceza hukuku sorumluluğunda olmaya bir durumun varlığı söz konusudur. Suça konu olan fiil kişinin iradesi ile işlendiyse, kusur yeteneğine sahip failin cezalandırılabilmesi için ayrıca kast ya da taksirin bulunması gerekir.
Kanunlarda düzenlenmiş pek çok suç tipi kasten ve taksirle ihlal edilebilir. Kanun koyucular kast sebebi ile sorumluluk olmasına ilişkin ayrıca bir hüküm bildirmemiştir. Ancak, bilinçli taksir sonucu ortaya çıkan sonuçların bir kısmını cezalandırma yoluna gitmiştir. Bilinçli taksirde de kastta olduğu gibi toplum kurallarına riayet gösterilmemesi hali söz konusudur.
Olası Kast Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nda manevi unsur hükümleri arasında yer alan kast, Kanun’un 21. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun, “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir” diyerek kastı bütün suçlar için aranan genel bir unsur olarak tanımlamıştır. Üst bir kavram niteliğinde değerlendirilen kast, kendi içinde ise ikiye ayrılır;
- Doğrudan (muayyen) kast
- Olası (dolaylı, gayrimuayyen) kast
Olası kast ile; failin öngörmesine rağmen istediği sonuca ulaşabilmek için gerçekleştirdiği fiil ile meydana gelen ikincil sonuçlar ifade edilir. Yani olası kast durumunda fail asıl amacına ulaşırken, yapmış olduğu hareket de ikincil nitelikli bir olaya sebebiyet vermiş olur. Olası kast durumunda fail asıl hedefi dışında ortaya çıkabilecek sonucu öngörür ancak, bu durumu umursamaz. Failin gösterdiği umursamaz tavır, olası kast sonucu gerçekleşen olayı beklediği yönünde algılanmamalıdır. Örnek olarak; Bir kişiyi öldürme kastı olan diğer kişisi, kalabalık bir ortamda o kişiye ateş ederken silahın sekmesi ihtimalini ve bu ihtimal sonucunda başka bir kişinin zarar göreceğini öngörmesine rağmen ateş eder ve bir başkasına zarar verirse, olası kast söz konusudur. Bu olayda ateş eden kişi bir başkasına zarar verdiği ikincil sonucu istememiştir ancak, kabullenmiştir. Aynı zamanda “ne olursa olsun” yaklaşımı ile ikincil sonucu da göze almıştır.
Olası Kastla İşlenen Suçun Cezası Nedir?
Olası kastla suç işlenmesi halinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına hükmedilebilir. Müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezası ve diğer suçlarda temel ceza üçte bir oranından yarısına kadar indirilebilir.
Bilinçli Taksir Nedir?
Bilinçli taksir; failin “öngördüğü” sonucu yaşanmak istememesine rağmen, kural ihlali yapması ya da şans, kişisel yetenek gibi etkenlere bağlı olarak hareket etmesi ile fiilin gerçekleşmesidir. TCK’de suçlar ‘kast’ durumu ile işlenir. Bu sebeple de kanunda taksirli hali belirtilmeyen suçlardan kaynaklı kişiye ceza verilmez. Mala zarar verme suçu kasten işlenen suçlardan biridir. Taksirle mala zarar verme kanunlarda yer almadığı için kişi ceza almaz. Ancak, özel hukuk alanında tazminat sorumluluğu doğar.
Her iki durumunda da bir uzmandan yardım almak büyük önem taşır. Ankara ağır ceza avukatı aracılığı ile tüm dava süreci profesyonel bir şekilde takip edilebilir.
Bilinçli Taksirle İşlenen Suçun Cezası Nedir?
Kişinin öngördüğü sonucu istememesine rağmen yaşanması halinde bilinçli taksirin varlığı söz konusudur. Bu durumda, taksirli suç ile ilgili belirlenen ceza üçte birden yarıya kadar artırılabilir. Taksirle öldürme suçu sebebi ile 4 yıl hapis cezasına hükmedilecekse, bilinçli taksir halinde suçun cezası 6 yıla kadar çıkabilir. Bilinçli taksir durumunda fail meydana gelecek sonucu öngörebildiği ve bu sonucun meydana gelmesini göze aldığı için suç oluşturan hareketi gerçekleştirir.
Bilinçli Taksir İle Olası Kast Arasındaki Fark Nedir?
Olası kast doğrudan kasta göre, kastla işlenen suçlarda cezayı hafifletici sebeplerden biridir. Kanunlarda düzenlendiği üzere ceza hesabı yapılırken, temel cezanın belirlenmesinin ardından uygulanan ilk indirim sebebidir.
Bilinçli taksir ile olası kast arasında gösterilebilecek en önemli fark ise; olası kastta kişinin ikincil neticeyi göze alma durumu söz konusuyken, bilinçli taksirde kişinin öngörmesine rağmen neticeyi istememesi durumunun varlığıdır. Ancak, yine de bilinçli taksirde şans, kişisel yetenek, bilgi gibi etkenler doğrultusunda hareket eden kişi fiili gerçekleştirmiş olur. Sollama yasağı ve hız sınırı olan bir yolda aşırı hızla sollama yapan sürücü, bir başkasının ölümüne sebep olması bilinçli taksire örnektir.
Bilinçli Taksir Suçunda Görevli Mahkeme Hangisidir?
Bilinçli taksir suçu kapsamında adam öldürme suçlarında görevli mahkeme, asliye ceza mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesinde bilinçli taksir davası görülür. Taksirle adam öldürme suçu işlendiğinde; en az bir ölüm ile beraber bir yaralanma söz konusu ise görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Olası kast nedir?
Olası kast, fail bir suçu işlemeye dair öngörüsü olmasına rağmen amacını gerçekleştirirken icra ettiği hareket ile ikincil nitelikli bir olaya sebebiyet vermiş olur. Olası kastta fail asıl hedefi dışında ortaya çıkabilecek sonucu öngörmesine rağmen umursamaz
Bilinçli taksir nedir?
Bilinçli taksir; failin öngördüğü sonucu istememesine rağmen, kural ihlali yapması ya da şans sonucu veya kişisel yetenek gibi etkenlere bağlı olarak hareket etmesi ile fiilin gerçekleşmesidir.
Olası kast ve bilinçli taksir hallerinde avukat şart mı?
Olası kast ve bilinçli taksir gibi durumlarda dikkat edilmesi gereken önemli detaylar vardır. Bu tip durumlarda gerçek başvuru gerek sonuçlanma sürecinde bir ceza hukuku avukatı ile çalışmakta yarar vardır.