Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası
![Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası](https://www.avukatgorkemdemircan.com/wp-content/uploads/2024/07/mal-rejiminin-degistirilmesi-davasi-780x470.png)
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca eşler arasında evlilik birliği içinde edinilen mal varlıklarının yönetilmesi konusu ele alınır. Bu kanun kapsamında eşlerin evlilik birliği içindeyken edindikleri taşınır- taşınmaz mallarla ilgili olarak bu malların edinilmesi, tasarrufu, yönetim ve yararlanılması konularına ek olarak tasfiye edilmesi sırasında hangi usul ve esaslara göre hareket edileceği de düzenlenmektedir. Mal rejiminin değiştirilmesi davası Aile Hukuku ile ilgili konulardan biridir. 4721 sayılı kanun kapsamında düzenlenen mal rejimi aşağıdaki konuları kapsar:
- Edinilen mallara katılma rejimi,
- Mal ayrılığı rejimi,
- Paylaşımlı mal ayrılığı rejimi,
- Mal ortaklığı rejimi.
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası Nedir?
Mal rejiminin değiştirilmesi davası uyarınca evlilik birliği devam ederken eşlerin edinmiş olduğu malların tasarrufu, tasfiyesi ile ilgili kurallarda değişikliğe gidilir. Kanun kapsamında eşler arasındaki mal rejimi belirli kurallara tabidir.
Yasal mal rejimi 1 0cak 2002 tarihi itibarı ile yürürlüğe girmiş olan edinilmiş mallara katılma rejimi olarak adlandırılmaktadır. Bu tarihten itibaren geçerli olan yasa uyarınca mevcut olan kuralların değiştirilmemesi halinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır.
Eşler diledikleri takdirde kanunda yer verilen diğer mal rejimlerinden birini seçme hakkına da sahiptir. Evlilik birliği kurulduğu sırada eşlerin evlenme memuruna yazılı bildirim yapmak sureti ile evlilik birliğinde geçerli sayılacak mal rejimlerinden birini seçme şansı bulunur. Bunun yanı sıra eşler evlilik birliği kurulmadan önce evlilik sözleşmesi de yapabilir. Bu durumda noterde düzenleme ya da onaylama yapılması gerekir.
Eşler kanunda yer verilen mal rejimlerinden herhangi birini seçebilmektedir. Kanunun izin verdiği ölçüde mal rejimi sözleşmesinde değişiklik yapabilen taraflar kanun dışında herhangi bir mal rejimi konusunda anlaşma yapamaz.
Yasal Mal Rejimi
Yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak adlandırılmaktadır. Eşlerin aralarında aksi bir anlaşma yapmadıkları sürece evlilik birliği sonlandığında yasal mal rejimi uyarınca malların paylaşımı yapılır. Yasal mal rejimi olarak adlandırılan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan eşler ayrılık kararı aldıkları takdirde kişisel malların ve edinilmiş malların neler olduğunun belirlenmesi gerekir. Evlilik birliği sürerken edinilen mallar edinilmiş maldır ve bunların tasarrufu, tasfiyesi sırasında eşlerin hakları ortaktır.
Kişisel Mallar Nelerdir?
Evlilik birliği içinde edinilen mallar boşanma kararı neticesinde pay edileceği zaman yasal mal rejimi uyarınca hareket edilmektedir. Bu kapsamda da kişisel mallar ve edinilmiş mallar ayrılır. Eşlerin kişisel malları olarak ayrılan mallar ise kanun uyarınca belirlenir. Kanunda yer verilen ve kişisel mal olarak değerlendirilen mal varlığı değerleri şunlardır:
- Eşlerden herhangi birinin kişisel kullanımı için uygun olan eşyalar,
- Mal rejimi kurulmadan önce herhangi bir eşe ait olan ya da eşlerden birinin sonradan miras yolu ile veya karşılıksız kazanma yolu ile elde ettiği mallar,
- Manevi tazminata konu alacaklar,
- Kişisel mal olarak kabul edilen değerler.
Bir malın eşlerden hangisine ait olduğunun tespit edilemediği hallerde ise eşlerin paylı mülkiyeti kapsamında karar verilmektedir. Bir kimse kişisel mal olduğunu iddia ettiği herhangi bir malla ilgili olarak iddiasını ispat yüküne sahiptir.
Edinilmiş Mallar Nelerdir?
Kanun kişisel malların yanı sıra edinilmiş malların neler olduğu konusunda da açıklama yapar. Eşler arasında evlilik birliği sürerken edinilen mallar edinilmiş mal kategorisinde değerlendirilmektedir. Bu kapsamda aşağıdaki mallar edinilmiş mal varlığı değeri olarak kabul edilir:
- Çalışma karşılığı elde edilen mallar,
- Çeşitli kurum ve kuruluşlardan yapılan ödemeler (SSK, sosyal yardım kurum ve kuruluşları gibi),
- Çalışma gücü kaybına bağlı ödenen tazminat alacakları,
- Edinilmiş mal yerine geçen değerler.
Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen eşler mal rejimi sona erdiğinde evlilik birliği kurulduktan sonra elde etikleri mal varlığı değerlenin hakkaniyet ilkeleri kapsamında paylaşır. Eşler arasında başka bir mal rejimi anlaşması yapılmadığı takdirde kanunda ön görülen edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Mal Ayrılığı Rejimi Nedir?
Mal ayrılığı rejimi olarak adlandırılan uygulamada eşler yasal sınırlar gözetilmek kaydı ile kendi mal varlığı değerleri üzerinde haklarını korur. Bu kapsamda eşlerden herhangi biri sahip olduğu mal varlığı değerleri üzerinde yönetim, tasarruf ve yararlanma hakkını korumaktadır.
Eşlerin herhangi bir malın kendisine ait olduğu iddiası söz konusu olduğu takdirde bunu ispat etme yükü iddia sahibi eşe aittir. Eşlerden biri diğer eşin malvarlığı değerleri üzerinde kural olarak herhangi bir hakka sahip olmaz.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi Nedir?
Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde aileye özgülenen malların varlığı söz konusu ise eşlerin bu mallar üzerindeki hakları ortak olur. Bu rejim uygulandığında ve eşlerin ayrılık kararı vermesi durumunda mal paylaşımı sırasında eşler aralarında anlaşma sağlayamadığı takdirde hakim hakkaniyet ilkesi uyarınca ve tarafların sosyal-ekonomik koşullarını dikkate alarak karar vermektedir.
Mal Ortaklığı Rejimi Nedir?
Mal ortaklığı rejimi uygulanan evlilik birliğinde kanunun kişisel mal saydıklarının dışındaki mallar ve gelirler ortak mal kabul edilir. Ortaklık mallarına bütün olarak ve elbirliği ile sahip olan eşler müşterek mülkiyet hükümleri uyarınca hak sahibi olurlar. Kişisel malların ispatı konusunda da ispat yükü iddia sahibi eşte olur. Bu kapsamda da aksi ispat edilmediği sürece tüm mal varlığı değerleri eşler arasında ortak kabul edilir.
Mal Rejimi Nasıl Sona Erer?
Mal rejiminin sona ermesi çeşitli biçimlerde gerçekleşebilir. Mal rejimi tasfiyesi yapılabilmesi eşler arasındaki mal rejiminin sonlanması ile mümkündür. Aşağıda sayılan durumlar hasıl olduğu takdirde mal rejiminin sonlandığı kabul edilmektedir:
- Eşlerden birinin vefatı,
- Farklı bir mal rejimi konusunda eşler arasında anlaşma yapılması,
- Boşanma,
- Evliliğin iptali.
Mal Rejimi Değişikliği
Yasal mal rejimi değişikliği yapılmak istendiğinde evlilik birliği sürerken ya da evlilik birliği başlangıcında gerekli başvurular yapılabilir. Evlenme başvurusu yapılırken tarafların yazılı biçimde yapacakları müracaat neticesinde talep ettikleri mal rejimi uyarınca hareket edilebilir. Tarafların kanunda öngörülenler dışında serbestçe mal rejimi seçmesi söz konusu olamaz. Evlilik birliği sürerken de mal rejimi değişikliği talebi oluşturulabilir. Bunun için noter kanalı ile sözleşme yapılması gerekir.
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası Neden Açılır?
Mal rejiminin değiştirilmesi davası mal rejiminin dönüştürülmesi davası olarak da bilinen bir dava türüdür. Bazı durumlarda eşler mal rejiminin değiştirilmesi davasını açabilir. Bunun içinse eşlerden birinin talebine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki sürecin takibinde aile avukatı yardımı alınması oldukça önemli faydalar sunabilir.
Olağanüstü bir durum söz konusu ise ve eşlerden birinin haklı nedenlerinin mevcudiyeti halinde hakim kararı sonucunda mal rejiminin değiştirilebilmesi mümkündür. Haklı sebebin varlığı durumunda kanun eşlere mal rejiminin değiştirilmesi hakkını vermektedir. Haklı sebep olarak adlandırılan gerekçeler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Diğer eşin malvarlığının borca batık olması ya da ortaklık payı üzerinde haciz olması,
- Mal rejiminin değiştirilmesini talep eden eşin ya da ortaklığın menfaatlerinin tehlikeye düşmesi,
- İstemde bulunan eşe malvarlığı gelirleri, borç ya da ortaklık malları hakkında diğer eşin bilgi vermek istememesi,
- Ayırt etme gücünden sürekli noksan olan eş sebebi ile diğer eşin istemde bulunması.
Boşanma Davası Sürerken Mal Rejimi Davasından Feragat ve Yeniden Mal Rejimi Davası Açılması
Mal rejimi davası açılabilmesi için boşanma davası açılmış olmalıdır. Boşanma davasının kararının kesinleşmesinin ardından da mal rejimi davası açılabilir. Bu tür davalar için geçerli olan zamanaşımı süresinin dikkate alınması hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir.
Boşanma davası kararı kesinleştikten sonra açılacak mal rejimi davası için zamanaşımı süresi kararın kesinleşmesinin ardından 10 yıldır. Mal rejiminin değiştirilmesi davası boşanma davasıyla beraber açılabilir. Boşanma davası sürerken açılmış olan mal rejimi davasından feragat edilmesi ya da davadan vaz geçilmesi halinde daha sonra yeniden mal rejiminin değiştirilmesi davası açılabilmektedir.
Hakim Kararı Uyarınca Mal Rejimi Değişikliği
Evlilik birliğine taraf olan eşlerden birinin başvurusu neticesinde eşler arasında geçerli olan yasal mal rejiminin değiştirilebilmesi mümkündür. Hakim kararı ile mal rejimi değişikliği yapılacağı zaman Türk Medeni Kanunu 206. Madde kapsamında haklı bir sebebin varlığı gereklidir. Mal ayrılığı rejimine geçilmesinin ardından bu kararın verilmesine yol açan nedenler ortadan kalkar ise talep edilmesi durumunda eski mal rejimine dönüş yapılabilir.
Mal Rejimi Davası Ne Zamana Kadar Açılabilir?
Mal rejimi davası açmak isteyen herhangi bir eş, boşanma davası kararı kesinleştikten sonra bu davayı açabilir. Buna ilaveten mal rejimi davası boşanma davası sürerken de açılabilmektedir. Mal rejimi davası açılacağı takdirde zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması gerekir. Boşanma kararının kesinleşmesi ile dava zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mal rejiminin değiştirilmesi davasında görevli ve yetkili mahkemeye başvurmak sureti ile hukuki süreç takip edilebilir. Aile mahkemesine açılabilen bu dava sonucunda yasal mal rejiminde değişikliğe gidilebilir. Eşlerden birinin yerleşim yeri Aile Mahkemesine açılması gereken bu dava kapsamında hakim kararı uyarınca gerekli değişiklikler hukuki koşullar varsa yapılabilmektedir.
Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri Aile Mahkemesi sıfatı ile görev yapmaktadır. Ölümle sona eren mal rejimleri için vefat edenin son yerleşim yeri mahkemesine dava açılması gerekir. Boşanma ya da evliliğin iptali söz konusu ise mal ayrılığına karar veren mahkeme yetkilidir. Diğer durumların hasıl olması halinde ise davalı eşin yerleşim yeri mahkemesine başvurulur.
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin, mal rejimi sözleşmesinin iptali hakkında vermiş olduğu 07.06.2017 tarihli kararı şu şekildedir:
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar …, …, … ve … vekili, davalılar arasında yapılan Üsküdar 6.Noterliğinde düzenlenen 21.03.2014 tarih, 21756 yevmiye sayılı mal ayrılığı sözleşmesinin muvazaalı olduğundan bahisle geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ile … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, edinilmiş mal rejiminden mal ayrılığına geçiş sözleşmesinin taraflar açısından özgürce yapılabilmesi mümkün ise de bu sözleşme ile taraf dışındaki kişilerin hukukunu olumsuz etkileyen veya ortadan kaldıran sözleşmelerin hiçbir şekilde yapılamacağı gerekçesiyle davalı eşler arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesi davacıların hukukunu etkiler nitelikte olduğundan söz konusu mal ayrılığı sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar 24.09.1984 tarihinde evlenmiş olup, 21.03.2014 tarihinde Üsküdar 6.Noterliğinde mal ayrılığı sözleşmesi yapmışlardır. Edinilmiş mallara katılma rejimi dışındaki diğer mal rejimlerinin benimsenmesine ilişkin sonradan yapılan sözleşmeler ancak ileriye etkili olarak yapıldığı tarihten sonraki dönem için sonuç doğurur. Dolayısıyla davalılar arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesi yapıldığı tarihten sonrası için geçerlidir. Bundan ayrı, 4721 sayılı TMK’nun 213.maddesi “ Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz. Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.” hükmünü amirdir. Açıklanan hususlar karşısında, davalılar arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesinin davacıların haklarını etkilemesi söz konusu değildir. Bu nedenle davacıların iş bu davayı açmakta hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin, mal ayrılığı rejimine geçilmesi hususunda vermiş olduğu 20.06.2011 tarihli kararı şu şekildedir:
… ile …, dahili davalılar Türkiye … Bankası A.Ş. ve … Bankası A.Ş. aralarındaki mal ayrığı rejimine geçilmesi davasının kabulüne dair … Aile Mahkemesinden verilen 01.07.2010 gün ve 375/896 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, tarafların 1996 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 2 parça taşınmazın davalı eşin ticari faaliyetlerinden dolayı icra takiplerine maruz kaldığını ve haczedildiğini açıklayarak yasal edinilmiş mal rejiminden ayrılarak mal ayrılığı rejimine geçilmesi, taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması, satış işleminin iptali ile taşınmazların vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … yargılama oturumlarına katılmamış, davalı … ve Kredi Bankası ile davalı …Bankası vekilleri davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalının ticari faaliyetlerinden kaynaklanan nedenlerle ailenin mal varlığının tehlikeye düşürüldüğü, taşınmazlar üzerinde haciz şerhleri bulunduğu, davacının yasal mal rejiminden ayrılarak mal ayrılığı rejimine geçilmesini istediği, karı koca arasındaki ilişkide davalı bankalara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, bankalar hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile 20.03.2009 dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal edinilmiş mal rejiminin sona erdirilerek mal ayrılığı rejimine geçilmesine karar verilmesi üzerine; davacı mal ayrılığı rejimine geçilmesi hususunda vekiline talimat vermediğini açıklayarak davadan feragat talebinin kabulü ile hükmün f eragat nedeniyle bozulmasını istemiştir.
Davacı …, karar tarihinden sonra verdiği 27.07.2010 havale tarihli dilekçesinde, mal ayrılığı rejimine geçilmesi hususunda vekiline talimat vermediğini, mal ayrılığı rejimine geçmek gibi bir niyeti bulunmadığını, vekillerini bu nedenlerle azlettiğini ileri sürerek davadan feragat ettiğini bildirmiş ve kararın bu nedenle bozulmasını istemiş, dilekçesi kimliği tespit edilmek suretiyle hâkim tarafından onaylanmıştır.
Feragat, HUMK.nun 95.maddesi uyarınca kesin hükmün hukuki neticelerini doğurur ve yapıldığı andan itibaren geçerli olup hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada ileri sürülebilir. …Aile Mahkemesine ait temyize konu karar henüz kesinleşmemiş olup derdestlik dolayısı ile feragat beyanı temyiz incelemesi sırasında da dikkate alınmalıdır. Karardan sonraki vaki feragat nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davadan feragat isteğinin kabulüyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi için hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin, mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı hususunda vermiş olduğu 08.11.2016 tarihli kararı şöyledir:
… ve … aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı davasının usulden reddine dair …. …. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nden verilen ….01.2015 gün ve 630/44 sayılı hükmün …’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı … vekilinin, boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı ve evlilik birliği içerisinde edinilen araç yönünden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi tefrik edilerek iş bu temyize konu esasa kaydedilmiştir.
Mahkemece, davanın açıldığı tarih itibariyle, taraflar arasında boşanma işleminin gerçekleşmediği, dolayısıyla mal rejiminin tasfiyesi şartının gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, usul ekonomisi açısından taraflar arasında derdest olduğu ifade edilen boşanma davasının bekletici mesele yapılması ve sonuçlanmasının beklenmesi düşünülebilirse de, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, ya da ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan davanın beklenmesi, hem davaların yıllarca uzadığı yönünde tenkitlere, hem de mahkemelerde gereksiz iş birikimlerine neden olduğu, kaldı ki tarafların dava şartı gerçekleştikten sonra süresi içerisinde dava açmasına da engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın açıldığı tarih itibariyle dava şartı bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. …’ın ve Dairemiz’in sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir.
Dosya üzerinden ve UYAP’tan yapılan incelemede taraflar arasında ….02.2012 tarihinde açılan Kumluca …. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2012/62 Esas sayılı boşanma dava dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği, dosyada davalı-davacı kadın tarafından hükmün temyiz üzerine … …. Hukuk Dairesi’nin 06.05.2015 gün 2014/22545 Esas ve 2015/9423 Karar sayılı ilam ile kadının açtığı boşanma davasının da kabulü gerektiğinden hükmün bozulduğu, boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Her dava, mümkün olan en kısa zamanda, en az giderle görülüp sonuçlandırılmalıdır. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK’nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici …. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince … Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı … gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08…..2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sıkça Sorulan Sorular
- Mal Rejimi Hangi Durumlarda Sona Erer?
Mal rejiminin sonlanması evlilik birliğinin bitirilmesi ya da iptali durumunda, eşlerden birinin vefatı halinde gerçekleşir. Evlilik birliği sonlanacağı zaman mahkeme kararı ile boşanmanın gerçekleşmiş olması gerekir. Evliliğin iptali için de mahkeme kararı gerekir. Mal ayrılığı rejimine mahkeme kararı ile geçildiği takdirde de yasal mal rejimi sonlanır.
- Mal Rejimi Değişikliği Nasıl Yapılmaktadır?
Mal rejimi değişikliği yapılmak istendiğinde evlilik birliği kurulurken ya da evlilik birliği sürerken bu işlemler yapılabilir. Evlilik birliği için başvuru yapılırken resmi memura hangi mal rejimine geçilmek istendiği yazılı olarak bildirilebilir. Buna ilaveten evlilik birliği sürerken de noter kanalı ile ve onaylama yolu ile mal rejimi değişikliği yapılabilir. Mal rejimi değişikliği kanunda öngörülen mal rejimleri dışında yapılamamaktadır.
- Mal Rejimi Değiştirilebilir mi?
Taraflar diledikleri takdirde yasal mal rejimi dışında kanunda izin verilen mal rejimlerinden herhangi birine geçiş yapabilir. Mal rejimi sözleşmesi yapılarak evlilik öncesinde ya da evlilik birliği sürerken de mal rejimi değişikliğine gidilebilir.
- Mal Rejimi Davası Tekrar Açılabilir mi?
Boşanma davası sürerken vaz geçilmiş olan ya da feragat edilen mal rejimi davasının tekrar açılabilmesi mümkündür.
- Mal Rejimi Davası Zamanaşımı Süresi Nedir?
Eşler arasında yapılmış olan bir mal rejimi sözleşmesinin olmadığı hallerde katılma alacağı bakımından zamanaşımı süresi, mal rejimi sona erdikten sonra ve katılma alacağının öğrenilmesi ile bir yıl olarak belirlenmiştir.