Karakolda İfade Verdikten Sonraki Süreç Güncel 2025

Hayatın herhangi bir anında, başımıza gelen ya da tanık olduğumuz suç unsuru içeren olaylar nedeniyle hemen hemen hepimiz karakolda ifade veririz. Bu aşamadan sonra süreç, yasal çerçevelere uygun olarak devam eder ve olayın dahli olan herkes için süreç şekillenir. Olayın etkisi altında olan herkes, karakolda ifade verdikten sonraki sürecin nasıl işleyeceği hakkında merak duyar. Unutulmamalıdır ki, bu durum yaşamın doğal bir parçasıdır ve her an başımıza gelebilir. Ülkemizdeki suç oranları düşünüldüğünde, böyle bir durumla karşılaşmak, karşılaşmamaktan daha olasıdır.

Karakolda İfade Verdikten Sonraki Sürecin Önemi
Karakolda İfade Verdikten Sonraki Sürecin Önemi

Karakolda İfade Nedir? İfade İçin Çağrılma Anlamı

TCK’nın 5237 sayılı kanunu, herhangi bir nedenle oluşan suçları, oluş şekline göre birçok kategoriye ayırmaktadır. Bu nedenle, irili ufaklı suçlarda, şüpheli ya da mağdur sıfatıyla maruz kaldığımız olaylar için karakola verdiğimiz beyanlara “ifade” denir. Bu durumu, bazen kendimiz yaparken, bazen de bölgedeki kolluk kuvvetleri dahil olur ve ifademize başvurur. İfade vermek sadece suçlu ya da tanık olduğumuz olaylarda değil, mağdur olduğumuz durumlarda da karşımıza çıkar. Bu nedenle, her ifade veren kişinin ceza alacağı ya da “suçlu olduğum için ifadeye çağrılıyorum” düşüncesi yanlıştır.

CMK’nın 5271 sayılı kanununda, suça maruz kalan kişinin ifadesinin alınması ve olayın aydınlatılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bazen, her iki tarafın da mağdur olduğu veya bildirdiği olaylar yaşanabilir. Burada kişi, hem sanık hem de müşteki konumunda ifadesini verebilir. Karakolda ifade vermek, çok da büyütülmese de, kişinin söylediği her söz delil olarak kabul edilecektir.

İfade Sürecinin Önemi ve Sonuçları

İfade vermek, kişinin maruz kaldığı ya da işlediği suç üzerinde nasıl hareket ettiğini, savunduğunu, gördüğünü ve zarara uğradığını temsil eden önemli bir beyanattır. Karakolda ifade verdikten sonraki süreçte, devam edecek olan yargılama süreci, çoğu zaman tamamen bizim ifademiz doğrultusunda şekillenebilir. Bu bilinçle hareket etmek ve en doğru delilleri sunmak, yaşanacak mağduriyetlerin önlenmesi için son derece önemlidir.

Panik, korku ve olayın şoku altında verilecek yanlış ifadeler, bizi tahmin etmediğimiz durumlarla karşı karşıya getirebilir. Bu nedenle, konuyla ilgili iyi bir avukat ile ifade vermek, sakinliği koruyarak sürecin en doğru şekilde ilerlemesini sağlar.

İfade Sürecinde Sorgulama ve Gerekli Adımlar

İşlenen suçun ya da olayın ciddiyetine bağlı olarak, sulh ceza hakimi ve savcısı devreye girebilir. Bu tür sorgulamalar genellikle çok yönlü bir şekilde ilerler. Tutuklama veya tutuklama şartıyla sevk gibi durumlarla karşılaşılabilir; bu noktada avukat olmadan ifade vermek, gerekli savunmayı yapmayı ve suçluluğu ya da suçsuzluğu belirtmeyi zorlaştırabilir.

Her iki durumda da sakinlik ve avukat seçimi, tutukluluk halini ve süresini olumlu yönde etkileyebilir. Bu duruma azami dikkat etmek, kendi ve sevdiklerimizin, hatta masum insanların hayatlarının olumsuz etkilenmesini önlemek için önemlidir.

İfade İçin Çağrı Süreci Nasıl İşler?

İster müşteki, ister sanık olun, ifade vermek için çağrıldığınızda, bir düğün davetiyesi gibi bir tebligat alırsınız. Bu tebligatta, ifade vermeniz gereken olayın tüm detayları yer alır. İfade için çağrıldığınızda, gitmeme gibi bir düşünceniz varsa, bağlı bulunduğunuz kolluk kuvvetleri tarafından zorla ifadenizin alınacağı belirtilir. Yani çağrıldığınız ifadenin dışına çıkma şansınız yoktur.

Eğer 18 yaşında ve üzerindeyseniz, %95 ihtimalle ifadeniz karakolda alınır. 18 yaş altındaki bireylerde ise, suçluluk şüphesi varsa, ifadeleri genellikle savcılar tarafından alınır. Ayrıca, 18 yaş üzerindeki bireylerde de olayın suç unsurlarına göre savcılar devreye girebilir.

Karakolda Verilen İfadenin Geçerlilik Durumu

Karakolda ifade verdikten sonraki süreçte, verilen ifadenin geçerliliği en çok merak edilen konulardan biridir. İfade vermek, karakolda veya savcılıkta geçerli sayılmakla birlikte, kişinin özgür iradesiyle ifade vermesi gerekmektedir. İfade verirken, herhangi bir zor kullanımı, tehditle yönlendirme veya şantaj varsa, bu durumda verilen ifade geçerliliğini yitirir.

İfade İçin Süre Sınırlaması Var mı?

Çağrıldığınız ifadenin mümkün olduğunca çabuk verilmesi sizin yararınıza olacaktır. Ancak zaruri nedenlerle ifadenizi veremeyecek durumda iseniz, bağlı bulunduğunuz kolluk kuvvetleri ile iletişime geçerek ifade vermek için belirli bir zaman isteyebilir ve bu süreyi uzatma şansını yakalayabilirsiniz. Ancak bunun için geçerli bir sebebinizin olması gerektiğini unutmamalısınız.

İfade Vermeme Durumunda Ne Olur?

Herhangi bir nedenle ifadenize başvurulacaksa ve bunu reddediyorsanız, ifade için verilen süre dolduğunda hakkınızda yakalama kararı çıkarılabilir. Yakalandığınızda ise, kolluk kuvvetleri tarafından karakola veya savcılığa ifade vermek üzere götürülürsünüz. Bu süreçte, karakolda tutulacağınız süre 24 saati aşmayacaktır.

Dava Sürecinin İşleyişi

Eğer karakolda ifade verdikten sonra bir dava aşamasına geçilmişse, davanın işleyişi, başlangıç tarihi ve diğer tüm hususlar, olaydaki suç unsurlarına, ifadelere ve somut delillere göre belirlenir. Dava başlangıcı bazen birkaç gün içinde, bazen de yılları bulacak bir süreçte gerçekleşebilir.

Karakolda ifade verdikten sonraki süreç, şüphelinin durumuna ve delillerin durumuna göre şekillenir. İfade verdikten sonra savcılık, delilleri değerlendirir ve gerek görürse ek soruşturma yapabilir veya doğrudan dava açma kararı alabilir. Bu aşamada, kişinin haklarının korunması ve yargılama sürecinin adil bir şekilde yürütülmesi için bir ceza avukatı desteği almak oldukça önemlidir. Ceza avukatı, ifade sürecinde yapılan beyanların doğru değerlendirilmesi için hukuki rehberlik yaparak, müvekkilinin haklarını savunur ve hukuki süreçte en doğru adımların atılmasını sağlar.

Karakolda ifade verdikten sonra, kişiye yönelik adli kontrol, tutuklama veya serbest bırakılma gibi farklı kararlar alınabilir. Bu kararların yasal çerçevede değerlendirilmesi ve kişinin haklarının korunması için, bir ceza avukatının desteği, sürecin doğru yönetilmesi açısından kritik bir rol oynar. Ceza avukatı, müvekkilinin savunmasını en etkin şekilde yaparak, olası hak kayıplarının önüne geçer ve yargılama sürecinin müvekkilin lehine ilerlemesi için hukuki stratejiler geliştirir. Böylece, yargı süreci müvekkilin haklarını koruyacak şekilde yürütülür.

Sıkça Sorulan Sorular

İfade Vermek Zorunlu mu?

CMK’da yer alan düzenlemelere göre, kişi sanık veya müşteki olarak çağrıldığında ifade verme zorunluluğu yoktur. Yani, sorulan sorulara cevap vermeme hakkı bulunmaktadır. Ancak, çağrıldığı ifadeye gitmemek, suç teşkil eder ve gitmekle yükümlüdür.

Her İfade İçin Avukat Şart mı?

Karakolda ifade verdikten sonraki süreçte avukat bulundurma zorunluluğunuz yoktur. Ancak ceza hukuku kapsamındaki suçlarda, bulunduğunuz duruma göre avukatla işbirliği yapmak, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi açısından zorunlu hale gelebilir. Eğer mahkemeden hapis cezası çıkar ve bu ceza 5 yıl ve üzeriyse, avukat bulundurmak şart olacaktır.

Verdiğim İfadeyi Değiştirebilir miyim?

Avukat olmadan verilen tüm ifadeler değiştirilebilir. Ayrıca, baskı ya da tehdit altında verilen ifadelerde, tam tersine beyanda bulunarak ilk ifadeyi yalanlama hakkına sahip olursunuz.

Başa dön tuşu
İletişim