Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu nedir? Güncel 2025

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu, kamu barışını tehlikeye sokan suçlar arasında yer almaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi, bu suça yönelik yaptırımları belirlemekte ve suça dair detayları içermektedir. Eğer suç nitelikli bir şekilde işlenirse, Türk Ceza Kanunu’nun 218. maddesine başvurulması gerekecektir.

Bu kanun uyarınca, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu için öngörülen cezalar, suçun basit ya da nitelikli haline göre değişiklik göstermektedir. Günümüzde dijital teknolojilerin yaşamın her alanında yaygın olarak kullanılması, iletişimde zaman ve mekân kavramlarını ortadan kaldırmıştır.

Kullanıcılar, internet aracılığıyla her türlü görüşlerini diledikleri yerden ve zamanda paylaşabilmektedir. Sosyal medya platformları, bireylerin yazılı ve görsel içerikler paylaşarak toplumu harekete geçirme gücüne sahip olduğu alanlardır. Bu bağlamda, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu da önemli bir mesele olarak gündeme gelmektedir.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu nedir?
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu nedir?

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu Nedir?

Aşağılama suçu, insanların farklı dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet veya inançlara sahip olması nedeniyle meydana gelen ayrımcılığa dayanmaktadır. Bu farklılıklar, toplumun bir kesiminin diğerine karşı tahrik edilmesi veya aşağılanmasına neden olduğunda kamu barışı ciddi şekilde tehlikeye girer. Hakaret ve ayrımcı söylemler, kamu barışının zedelenmesinde etkili bir rol oynamaktadır.

Bu tür fiillerin oluşması durumunda, kamu barışının yeniden sağlanabilmesi için yasal bir müdahale gerekmektedir. Hukuk kurallarının varlığı, toplumsal yaşamın düzen içinde devam etmesini sağlamak için elzemdir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu, hem basit hem de nitelikli bir şekilde işlenebilir. TCK 216 ve TCK 218, bu suçun farklı halleri için başvurulacak kanun maddeleridir.

Nitelikli olarak işlenen suçlar daha ağır yaptırımlara tabidir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu, TCK 216’da kendine yer bulmaktadır. Bu durumda, halkın bir kesimi, din, dil, ırk veya sosyal sınıf gibi farklılıkları sebebiyle diğer bir kesimi tahrik ettiğinde, ceza uygulanır.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu Şartları

Aşağılama suçu, TCK 216’da düzenlenen somut bir tehlike suçudur. Tehlike suçları kapsamında, fiilin yöneldiği kanunun zarara uğrayıp uğramadığına bakılmaz. Eğer kanun, zarara uğrama tehlikesi ile karşılaşmışsa, bu durum hareketin suça konu olan olay üzerindeki etkisinin araştırılmasını gerektirir.

Failin gerçekleştirdiği eylem ile ortaya çıkan tehlikenin arasında bir bağ kurulması önemlidir. Fail bir eylem gerçekleştirdiğinde, ortaya çıkan sonuç bir tehlike oluşturursa, kanuna göre cezalandırılır. Cezalandırma sürecinde, fiilin tehlike doğurup doğurmadığına bakılır, ancak zararın doğup doğmadığına dikkat edilmez.

Kamu barışının tehlikeye düşmesi söz konusu olur. Bu suçun yaptırımlarla engellenmesi hedeflenirken, nefret söylemlerini sınırlamak ve toplumsal nizamı korumak amacı güdülmektedir.

Bu suç, halkın farklı sosyal sınıfları, dinleri ve mezhepleri bakımından belirli özelliklere sahip olan bir kesiminin, diğer bir kesime karşı kin ve düşmanlık duyacak şekilde alenen tahrik edilmesi durumunda, kamu güvenliğini tehlikeye atar. Kamu güvenliğinin bu şekilde tehdit edilmesi, Türk Ceza Kanunu uyarınca cezalandırılmasını gerektirir.

Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ayrıca, halkın bir kesimini alenen aşağılayan fail, 6 ay ile bir yıl arasında hapis cezasına çarptırılabilir. Bu durum, kamu barışının bozulması esas alınarak belirlenmektedir.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu Unsurları

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu unsurları arasında birçok kavram yer alır. Bu kavramlar; din, ırk, sosyal sınıf, halk, bölge, tahrik, mezhep, kin ve düşmanlık olarak sıralanabilir. Kamu barışı, suçla korunan hukuksal değeri ifade eder. Bu değerler, ceza hukuku aracılığıyla korunmaya çalışılır ve soyut bir nitelik taşır.

Bir suçun işlenmesi ve konusunun zarara uğratılması dikkate alındığında, tehlike suçları ve zarar suçları arasında bir ayırım yapmak gerekir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu kapsamında, tahrik oluştuğunda yakın ve açık bir tehlikenin varlığı şarttır. Bu suçlarda, tahrik nedeniyle kamu güvenliğinin gerçekten bozulup bozulmadığına bakılmaz; önemli olan, tahrikin yakın ve açık bir tehlike yaratmasıdır.

Bu suç, bir zarar suçu değil, tehlike suçudur. Tehlike suçlarının özelliği, failin bu suç nedeniyle cezalandırılabilmesi için zararın gerçekleşmesinin aranmadığıdır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu, somut bir tehlike suçu olarak nitelendirilmektedir. Suçun maddi unsurları arasında fail, fiil ve mağdur yer alır.

Türk Ceza Kanunu’nun 218. maddesi uyarınca, eğer suç basın ve yayın yoluyla işlenirse, bu durum nitelikli hale gelir ve cezada artışa gidilir. Din, kişilerin kutsal varlıklarına bağlılık ve inançlarını ifade eder. Aynı dine mensup olanlar arasında kin ve düşmanlık yaratmak yasaktır. Ayrıca, mezhep farklılıkları nedeniyle kin ve düşmanlığın tahrik edilmesi de suç sayılır.

Genetik olarak aktarılmış olan ve kuşaktan kuşağa geçebilen beden karakterleri ise ırkı tanımlar. Toplumun bir kesiminin diğerine karşı ırksal özellikleri nedeniyle tahrik edilmesi veya aşağılanması, suç olarak kabul edilmektedir.

Sosyal sınıf, toplumda yer alan ve kendi içinde organize olmadan devamlılığı bulunan grupları ifade eder. Halk kavramı ise ortak duygu, manevi değerler ve ideolojileri etrafında birleşen kişileri tanımlar.

Bölge, idari ve ekonomik birlik şartlarına göre belirlenen toprak parçasını ifade eder. Ayrıca, iklim koşulları ve diğer çevresel faktörler de bölge tanımını etkileyebilir. Tahrik, başkalarını belirli bir yönde harekete geçirme amacı güden açık psikolojik baskıyı içerir. Dinlere mensup kişiler arasında ortaya çıkan anlayış farklılıkları, mezhepleri meydana getirir.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu Cezası

Kamu barışının sağlanabilmesi için, kanun yolu ile çeşitli suçlara karşı yaptırımlar uygulanır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu da, kamu barışını tehlikeye sokabilen suçlar arasında yer almaktadır. Bu suç işlendiğinde, basit ya da nitelikli halleri dikkate alınarak ceza verilmektedir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu, taksirle işlenebilen bir suç değildir.

Bu suçlar, doğrudan ya da olası kasıtla işlenebilen kasti suçlar arasında kabul edilir. Fail, suçu işlerken kasıtla hareket etmelidir ve bu fiili aleni bir şekilde gerçekleştirmelidir. Tahrik, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike doğurduğunda, suç olarak değerlendirilir. Aşağılanma fiili de, kamu barışını bozmaya yönelik olduğu durumda somut bir tehlike olarak kabul edilir.

Failin kastı bu unsurları kapsadığında, cezalandırılacaktır. Suçun basit hali ile işlendiğinde, verilen cezalar 1-3 yıl arasında hapis cezasıdır. Halkın bir kesiminin aşağılanması veya dini değerlerin aşağılanması durumunda ise, 6 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası uygulanabilir. TCK 216 suçu kapsamında ağır cezaların öngörüldüğü durumlarda, ceza hukuku alanında deneyimli bir avukattan yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu

Aşağılama suçu, kamu barışını tehlikeye atan eylemler arasında yer almaktadır. Bu suçun yargılanmasında görevli olan mahkeme, Asliye Ceza Mahkemeleri’dir. Söz konusu suç, uzlaşma kapsamında değerlendirilmez ve ifade özgürlüğü her ne kadar önemli olsa da, kamu barışını tehdit eden durumlarda sınırlandırılabilir.

Bu bağlamda, kanun, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçları için uygulanacak ceza türlerini belirlemektedir. Tahrik eden durumlarda, kamu güvenliğini tehdit eden açık ve yakın bir tehlike var ise, cezalandırma gereklidir. Zarar suçları arasında yer alan bu suçta, zarar oluşup oluşmadığına bakılmaksızın ceza uygulanır.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, toplumun belli bir kesimini hedef alarak, kin ve düşmanlık yaratacak söz, yazı veya davranışlarla toplumsal barışı tehdit etmek anlamına gelir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olup, bireylerin sosyal gruplara karşı kışkırtıcı ifadeler kullanarak toplumda ayrımcılık ve çatışma yaratmasını engellemeyi amaçlar. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yargılanan kişilerin, savunma sürecinde haklarını en iyi şekilde kullanabilmesi için bir ceza avukatı desteği alması büyük önem taşır. Ceza avukatı, müvekkilinin ifadelerinin yasal sınırlar içinde değerlendirilmesi ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması için hukuki desteğini sunar.

Bu suç kapsamında açılan davalarda, sanığın ifadelerinin toplumda nasıl bir etki yarattığı ve bu ifadelerin toplum barışını ne ölçüde tehdit ettiği değerlendirilir. Bu süreçte bir ceza avukatı, müvekkilinin savunmasını hazırlayarak, suçlamaların yasal çerçevede incelenmesini sağlar ve delillerin doğru bir şekilde mahkemeye sunulmasına yardımcı olur. Ceza avukatının bu tür davalardaki bilgi birikimi ve deneyimi, yargılama sürecinin müvekkilin haklarını koruyacak şekilde ilerlemesini sağlamak açısından hayati öneme sahiptir. Böylelikle, müvekkilin adil bir yargılama süreci geçirmesi mümkün olur.

HAGB, Erteleme ve Adli Para Cezası

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı uygulanabilen suçlar arasında bulunmaktadır. Eğer yargılanan sanığın cezası 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ise, HAGB kararı alınabilir. Bu durum, ceza muhakemesi süreçlerinde geçerlidir.

HAGB, sanığın cezasının açıklanmasını engellemeyen bir süreçtir ve bu, sanık açısından hukuki sonuç doğurmaz. HAGB kararının verilmesi için bazı ön koşulların sağlanmış olması gerekmektedir. Bu koşullar arasında, daha önce sanığa yönelik kasıtlı bir suçtan mahkûmiyet hükmü olmaması yer alır. Ayrıca, sanığın yeni bir suç işleme ihtimali taşımaması da önemlidir. Sanık, HAGB uygulandığında, ortaya çıkan zararı gidermeyi kabul etmelidir.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infazının şartlı olarak durdurulması anlamına gelir. Eğer gerekli koşullar sağlanırsa, erteleme kararı bu tür suçlar için uygulanabilir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçuna ilişkin olarak sanık hakkında öngörülen ceza 2 yıl veya altında ise, erteleme kararı verilebilmektedir.

Adli para cezası, işlenen bir suç sonucunda ya da hapis cezası ile birlikte uygulanabilir. Eğer halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu için verilecek ceza 1 yıl veya altında ise, bu ceza adli para cezasına çevrilebilir.

Zamanaşımı

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu, re’sen soruşturulabilen suçlar arasında yer almaktadır. Bu suç, şikâyete tabi değildir ve dolayısıyla, bu durumda bir şikâyet süresi de bulunmamaktadır. Şikâyetten vazgeçme durumu, ceza davasının düşmesine yol açmaz. Dava zamanaşımı süresi aşılmadığı sürece, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu nedeniyle soruşturma başlatılabilir.

Eğer suç işlendiğinde belirli bir süre geçmesine rağmen dava açılmazsa veya dava açıldığı halde kanuni süresi içinde sonuçlandırılmazsa, ceza davasının düşmesi, dava zamanaşımı olarak adlandırılır. Bu suça yönelik zamanaşımı süresi 8 yıldır. Zamanaşımı süresinin aşılması durumunda, ilgili suçla ilgili soruşturma yapılması imkânı kalmaz.

Sonuç olarak, bu suça ilişkin soruşturma, kovuşturma ve yargı süreçlerinde uzman bir avukattan yardım almak, telafisi güç kayıpların yaşanmaması adına son derece önemli bir yaklaşım olacaktır.

Başa dön tuşu
İletişim